Biz bozar, biz düzeltiriz
Her şey ne kadar çabuk oldu değil mi. Ya da belki de son derece yavaş oldu bilemiyorum, sanırım nereden baktığımıza bağlı. Adı çözüm süreci olmamak kaydı ile bir süreç başlamış gibi göründü. İktidar bunun yeni bir çözüm süreci olmadığının altını defalarca çizdi.
Ama ilginç bir şekilde de el devamlı yükseldi. Konunun muhatapları olarak görülen DEM vekilleri bile kendilerine uzatılan el konusunda heyecanlı olduklarını dile getirdiler. Bir kısmı “Bu kadarını biz bile beklemiyorduk” derken bir kısmı da, çok daha fazlasının olabileceğinden bahsediyordu.
Aslına bakarsanız durumdan mutsuz olanlar veya durumu tam olarak kavrayamayanlar çoğunlukta idi. Yine de şiddetin ve ölümlerin durmasına itiraz etmek olmazdı. Sadece zamanlama ve bu süreci başlatan isimler insanlarında şüphe oluşturuyordu.
MHP Lider Devlet Bahçeli bu konuda el yükseltmesi beklenen ilk isim değildi doğal olarak ama hamle ondan gelmişti. Bu hamle kamuoyunda ve hatta belli ki DEM ve PKK da bile kafa karışıklığı oluşturmuştu. Bahçeli’nin açıklaması ile hükümetin muhatabı da siyasetten seçilmemiş görünüyordu. Selahattin Demirtaş değil PKK’nın hapisteki lideri Öcalan’ın muhatap kabuk edilebileceğinden bahsetmişti Devlet Bahçeli..
Ama açıklamasından hemen sonra PKK TUSAŞ’a saldırmış, sonrasından neredeyse pardon elimizden kaçtı anlamına gelebilecek bir açıklama yapmıştı.
Kafalar karışmıştı, hatta o kadar........
© Muhalif
visit website