Yolsuzluk/lar ve rüşvet/ler üzerine...
-veya Uluslararası Şeffaflık Derneği üzerine...-
Yolsuzluk var yolsuzluk var. Rüşvet ve rüşvetler var. Türlü çeşitli.. Yolsuzluklar da, rüşvetler de elde edilecek çıkara bağlı... Yolsuzluk yapana bağlı... Yolsuzluk, yolsuzluğun sebebine bağlı... Çeşit çeşit...
Bazen pahalı bir İsviçre saati, bazen bir daire veya yazlık, bazen şık bir spor araba bazen de peşin para, yani milyon dolarlar... Her şeyin ve hemen hemen herkesin bir fiyatı var... Ve hatta bazen de bir hayat kadını gönderiyorlar(mış) ilgililer birbirisine... Son yıllardaki yolsuzluk hikayelerinde çok sık geçmeye başladı bu son nokta.
***
Ülkeler... Evet evet, ülkeler de yolsuzluk yapıyor... Kendi koyduğu kuralları çiğniyor. Bu bazen devlet tarafından, özellikle de derin tarafları tarafından yapılıyor. Bazen devlet mekanizmasını çalıştıran hükümet tarafından. Özellikle de devletle içiçe geçen hükümeti kuran parti/ler tarafından yapılıyor. Personel alımındaki nepotizm, ihalelerden alınan komisyonlar vb. vb.
***
Firmaların yaptığı yolsuzluklar en çok bilinenleri. Küçük firmaların küçük küçük, büyük firmalarınsa büyük büyük malı götürdüklerini yazmasakta olur... Kimisi inşaat malzemesinden çalıyor, kimisi de ihaleyi kapmak için milyon dolarları dağıtıyor politikacılara ve bürokratlara...
***
Gerçeklerin bir gün gün ışığına çıkma gibi bir huyu vardır...
Bu bağlamda hem Almanya`da ve hem de Türkiye`de yapılan yolsuzluklar zamanla ortaya döküldü. Yolsuzluklara bulaşanların ya politikacı ya general ya dışişleri bakanı veyahutta prens olması dikkat çekici.
Almanya`daki ilk büyük skandal 1966 yılında patladı: ``Starfigther-Affaere`` (Sturfigther Skandalı). Almanya`nın tutucu-milliyetçi Bavyeralı politikacı Franz........
© Muhalif
visit website