Örgütlü kötülük
Batı’nın müslüman dünya ile ilişkisi kendi menfaat ve çıkarına dayanan bir ilişkisidir. Bu minvalde yürüyorsa sorun yok. Menfaatleri tehlikeye girdiğinde ise işi savaş ve işgale kadar götürebiliyorlar.
On beşinci yüz yılla birlikte savaş stratejileri değişti. Kültürel emperyalizmle hedef ülkenin kültürü, eğitim ve yaşam biçimi Batı kültürünün işgaline uğruyor. İnsan aklı ve zihni Batı değerlerinin kullanımına giriyor.
Böylece ülkeler aidiyet ve köklerinden, kültür ve değerlerinden koparılarak Batı’ya eklemleniyor. Öyle ki, Batı’nın kültür ve değerlerini tek ölçü kabul eden nesiller yetişiyor. Tabiri caiz ise Batı’ya tapan tek tip zihin modeli bu.
Batı’ya göre diğer medeniyetler, kültür ve değerler ilkeldir ve yönetilmeye muhtaçtır. Bu gerekçelerle Afrikayı ve Asya’yı işgal edip yağmaladılar.
Toprakları ellerinden alındı. Karşı gelenler korkunç şekilde öldürüldüler.
Aliya İzzetbegoviç şu tespiti ile Batı’yı net özetliyor: “Bunu hiç unutma evlat! Batı hiçbir zaman uygar olmamıştır ve bugünkü refahı; devam edegelen sömürgeciliği, döktüğü kan, akıttığı gözyaşı ve çektirdiği acılar üzerine kuruludur.”
........© Milat
visit website