‘Metin Oktay’ı seyrettim…’
13 Eylül tüm Türkiye’nin “Taçsız Kral” diye bildiği, tanıdığı, benim çocukluk kahramanım Metin Oktay’ın ölüm yıl dönümü… Bu nedenle bu yazımda, 13 Eylül 1991’de aramızdan ayrılan Türk Futbolunun unutulmaz golcüsü ve Galatasaray’ın efsaneleşmiş simge ismi Metin Oktay’ı anmak istedim…
Herkesin çocukluğunda bir kahramanı, bir idolü mutlaka olmuştur. Kimileri hayali bir kimliği kahramanı yaparken, kimi de gerçek hayattan birilerini kahraman olarak seçer. Bu bazen bir film ya da çizgi roman karakteri olurken, bazen de bir sporcu/sanatçı/ ya da çevreden birileri de olabilir.
Benim çocukluk kahramanım ise dediğim gibi bir futbol yıldızı olan Metin Oktay’dı. 10-11 yaşlarında ilkokuldaydım. Okulların kapanmasına çok az bir zaman vardı. Mayıs ayının son günleriydi . Bir pazar günü sabahtan, rahmetli babam bana “Haydi hazırlan seni bugün maça götüreceğim” dediği zaman dünyalar benim olmuştu.
Düşünsenize, fırsatını bulunca bütün gün sabahtan akşama kadar mahallede top peşinde koşan ben, ilk defa gerçek bir maça gidecek, ilk defa bir stadyumda, bir futbol maçı izleyecektim. Hem de hayranı olduğum Metin Oktay’ın maçını…
Koyu bir Altay taraftarı olan babam ise büyük bir olasılıkla beni de Altaylı yapabilmek, kendi tuttuğu takıma bir taraftar kazandırabilmek için maça götürüyordu. Ama sanırım yanlış maç seçmişti. Gittiğimiz maç Altay-Galatasaray maçı idi. Hem de Metin Oktay’ın kaptan olarak sahaya çıktığı Galatasaray maçı…
O gün yaşadığım heyecanı ve duygularımı asla unutamam. Bunun nedeni Galatasaray’ın maçı kazanmış olması mı, yoksa Metin Oktay’ın hâlâ gözlerimin önünden gitmeyen harika golü mü bilmiyorum? Belki de ikisi de değil. Artık son sezonunu geçiren büyük futbol efsanesi ve kahramanım Metin Oktay’ı canlı olarak bir maçta seyretmiş olmak…........
© Medya Günlüğü
visit website