Brand Week Istanbul’da merakla beklediğim oturumlar
İş dünyasında 12 yıl hem göz açıp kapayıncaya kadar geçen kısacık bir an hem de devrim niteliğinde teknoloji, kültürel değişim ve toplumsal farklılaşmalarla dolu çok geniş bir dönem. Her 12 yılda yeni bir nesil katılıyor aramıza; bu yeni nesille birlikte iş dünyasında anlatılan hikâyeler, gündemler ve üsluplar değişiyor. Brand Week Istanbul 12 yıl önce hayata geçtiğinden bu yana, marka ekosistemine katılan yeni nesillerin gündemini şekillendiriyor. Geçen 12 yılda dijital odaklı stratejilerin doğuşundan yapay zekâ destekli içgörülere, jeopolitik dalgalardan sosyoekonomik gelgitlere kadar birçok sismik değişim yaşadık. Her dönüm noktasıyla birlikte güncel ve dirençli olabilmenin anlamını yeniden yorumladık. 12’nci yılımızı kutlarken aklımızda bir başka soru var: Gelecek 12 yıl bizi nereye götürecek?
Bu soruyu sorabilmek Türkiye için çok zor zira bizler sınavımızı uzun vadeyle değil, kısa vadeyle veriyoruz. Kişisel arşivlerimiz çöpe atılmış, beklenmedik gelişmeler nedeniyle sadık kalamadığımız A planlarıyla dolu. Belirsizliğin bu kadar yoğun yaşandığı ülkemizde, Brand Week Istanbul’un yılın son çeyreğinde gerçekleşmesini son yıllarda daha da kıymetli bulmaya başladım. Bu sayede hem biten yılın analizini soğukkanlılıkla yapabiliyor hem de bir sonraki yılın, yani çok yakın geleceğin tüm olasılıklarını kapsamlı bir program üzerinden gözden geçirebiliyoruz.
12’nci Brand Week Istanbul’da 2025 yılı için herkes için faydalı olacağını düşündüğüm bir gündemle karşınızda olacağız. Haftalardır programımızın tanıtımını yapıyor, konuşmacılarımızın sunumlarını sizlerden aldığımız geribildirimlerle şekillendiriyoruz. 14 sahne ve yüzlerce konuşmacı arasında, hangi oturumlara katılacağınızı şimdiden belirlediğinizi, programlarınızı hazırladığınızı umarım. Kapital Event App’i indirip kendi ajandanızı oluşturabilirsiniz. İnanın, o kadar zengin bir içerik seçkisi var ki karşınızda, bunu son anda yapmak çok zor oluyor.
Benim gündemim ve kaçırmayacağım oturumlarsa aşağıdaki gibi. Belki sizlere de ilham verir.
Bu yıl ekonomiye yönelik gündemimiz enflasyon, hayat pahalılığı, kârlılık ya da satın alma gücü gibi -çok önemli ancak yarattığı streslerle görüş kabiliyetimizi daraltabilen- kavramlarla sınırlı olmayacak. Yapay zekânın yaratacağı verimlilik senaryoları, 21’inci yüzyıla uygun insan kaynakları ve kurumlar tasarlayabilmek için gerekli stratejiler, Türkiye için yeni demografik fırsat pencereleri açacak atılımlar ve hedef kitlelerimizi ekonomik olarak güçlendirecek öneriler de programda yerini aldı. Benim kaçırmayacağım, sizlere de önereceğim oturumlar Daron Acemoğlu, Murat Üçer, Nebi Sümer ve Selva........
© MediaCat
visit website