Kayyım rejimi ve Kürt sorununda terör parantezi
AK Parti, 12 Eylül 1980 Askeri darbe yönetiminin icadı, yerel yönetimlere kayyım atamayı, Kürt ilerinde üç dönemdir uyguluyor.
Kürt illerinde yerel yönetimleri görevden alma ve kayyım atama, ilk kez 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname ile uygulandı, seçilmiş 95 belediye başkanının yerine kayyım atandı. 2019 yerel seçimlerinden iki ay sonra ise 48 belediyeye kayyım atandı.
15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle 1 Eylül 2016 tarihli 674 Sayılı KHK ile 5393 Sayılı Belediye Kanunu’nun 45.maddesinde değişiklik yapılarak belediyelere kayyım atama yetkisi alındı. Belediyelerin taşınır mallarına el koyma ve çalışanlarını görevden uzaklaştırma yetkisi de valilik ve kaymakamlıklara verildi.
16 Kasım 2016 tarihinde Anayasa Mahkemesi, yasanın iptal edilmesi istemini, uluslararası hukuka, sözleşmelere ve anayasa aykırı bir biçimde, görüşme yetkisi olmadığı gerekçesiyle reddetti. Sözü edilen kararnamenin kalıcı bir yasa haline gelmesi sağlandı.
Buradaki kritik değişiklik şu oldu: 5393 sayılı belediye yasasında belediye başkanının görevden alınması durumunda Meclis üyeleri arasından başkan vekili seçimi öngörülürken, kararnameyle ‘terör suçları” kapsamında İçişleri Bakanlığına kayyım atama yetkisi verildi.
Haklarındaki soruşturma nedeniyle görevden alınan belediye başkanları yerine (Yalova, İzmir Menemen ve Antalya Kepez’de olduğu gibi) Belediye Meclis üyeleri arasından seçim yapıldı. Ama Kürt illerinde hiçbir yerde bu kural üç dönemdir bir kez bile uygulanmadı.
Kürtler söz konusu olduğunda ortada büyük bir ‘terör parantezi’ bulunmaktadır. Sorunun düğümlendiği nokta tam da burası. Söz konusu olan ’terörle mücadele” olduğunda bütün ‘toplumsal akarsular’ durmakta.
Kürt sorunu ve “terör parantezi”
AK Parti veya tek adam rejimine muhalifler, Türkiye’nin yüz yıllık Kürt sorununu ‘terör parantezi’ kapanından çıkaramadıkları sürece, bunun gibi çok açık ayrımcı ve Kürt hakları karşıtı........
© marksist.org
visit website