Uluslararası hukukun ideolojisi
Geçen ekim ayında New Left Review, önde gelen yazarı Perry Anderson'ın tam zamanında yazdığı bir makale yayınladı. Makale, tarihi boyunca Batı emperyalizminin aracı olan uluslararası hukukun bir eleştirisiydi.
Anderson, “her yasanın bir buyruk olduğunu” savunan 19. yüzyıl hukuk filozofu John Austin'i onaylayarak alıntılıyor: “Uluslararası hukuk, milletler arasında genel olarak geçerli olan görüş ve duygulardan oluşur. Bu nedenle buna tam olarak hukuk denilemez... (çünkü) genel görüş tarafından konulan bir yasa şu sonucu doğurur: Bu yasayı ihlal edenlere yaptırım uygulayacak taraf asla belirlenemez.”
Başka bir deyişle, devletlerin yaptığı yasalar gerçek “buyruklardır” çünkü devletler bu yasaları uygular ve uymayanları cezalandırır. Fakat yasa koyabilecek ve uygulayabilecek uluslararası bir hükümet yoktur. Dolayısıyla Anderson, uluslararası hukukun, “görüş... bugün ideoloji dediğimiz şey. Egemenin [yani ABD'nin] ve müttefiklerinin hizmetindeki ideolojik bir güç olarak müthiş bir iktidar aracı" olduğunu savunuyor. Dolayısıyla “sisteme hâkim olan liberal güçlerin yürüttüğü savaşlar, uluslararası hukuku koruyan diğerkâm müdahaleler. Diğer herkesin yürüttüğü savaşlar ise uluslararası hukuku ihlal eden, suç teşkil eden girişimler."
Ancak geçen hafta bu örüntü kesintiye uğradı. Normalde Batı'nın çıkarlarının güvenilir “yankı odası” olan Uluslararası Adalet Divanı, İsrail'in Güney Afrika tarafından kendisine yöneltilen soykırım........
© marksist.org
visit website