menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İKTİDARLARIN İMTİHANI

4 2
04.11.2024

Türkiye’nin iç siyasetinde son yıllarda artan kutuplaşma, demokratik kurumların işleyişi üzerinde olumsuz bir etki yaratmaktadır. Siyasi iktidarların, toplumsal ayrışmayı körükleyen bir dil kullanması, farklı görüşlerin ifade özgürlüğünü sınırlaması, demokrasinin temel prensiplerine ters düşmektedir. Bu kutuplaşma, halkın farklı kesimlerinin bir araya gelmesini engellerken, milli birlik ve beraberlik duygusunu zayıflatmakta, toplumda güvensizlik ve ötekileştirme hissini artırmaktadır. Milli birlik, bir ülkenin temel taşıdır; ancak iç siyasetteki bu ayrışma, bu duyguyu sarsmakta ve toplumsal bütünleşmeyi zorlaştırmaktadır.

Anayasanın ilk dört maddesinin düşüncesizce tartışmaya açılması, suç biriktirilerek istenilen zamanda ve istenilen amaçlar için milletin tercihine bakılmadan hedef kişiler belirlenerek operasyonlar çekilmesi toplumsal ayrışmayı hızlandırmaktadır. Bazılarının doğal hakkı olan ve “bir bildiği vardır” kehanetiyle efsunlaştırılan yaklaşımlar, karşı mahallenin insanları için suç sayılarak “ilanı ferman “ buyurulurcasına hemen harekete geçilmesi, toplumda son derece kırılgan fay hatları oluşturmakta, bu durumun devamı ise daha büyük olumsuzlukların meydana gelmesine sebep olabilmektedir. Bu olumsuz yaklaşımların mutlaka yeniden ve halkın beklentileri doğrultusunda düzenlenmesi elzemdir. Yoksa bu tür gelişmeler iktidarlar için sonun başlangıcı olabilir!

Dış Politika;

Son yıllarda Türkiye’nin dış politikası, sık sık yön değiştiren stratejilerle karakterize edilmektedir. Orta Doğu’dan Avrupa’ya, ABD’den Asya’ya kadar çeşitli alanlarda belirsiz adımlar atılması, ülkenin uluslararası itibarına zarar vermektedir. Bunun yanında son dönemlerde devletin dışarıda temsilciliğini yapan elçiliklere niteliksiz elemanların atanması, dış politika rezervlerimizi hiç olmadığı kadar tehdit etmektedir. İddialara göre bunların bazıları, yabancı dil bile bilmiyor. Gittiği ülkenin, dili, dini, tarihi ve kültürel yapısından bihaber insanların yürütebileceği başarılı bir dış temsilcilik kabul etmeliyiz ki, mümkün değildir.

Özellikle ittifak ilişkilerinde yaşanan iniş çıkışlar, Türkiye’nin güvenilir bir ortak olarak algılanmasını zorlaştırmaktadır. Dış politikada çok yönlü bir strateji yerine kısa vadeli çıkarların önceliklendirildiği bir yaklaşım, uzun vadeli stratejik hedeflere........

© Karadeniz'de sonnokta


Get it on Google Play