Happy Place to Work
Happy Place to Work’ün 2024 Nisan ayında yaptığı “Türkiye’de İK’nın Gündemi” araştırması dikkat çekici... Biliyorsunuz, çalışma hayatı hem birey için hem toplumlar için önem arz ediyor. Haddizatında insan kaynakları değerlemesinde nitelik, bir ülkenin medeni gelişmişlik seviyesini, huzurunu, insan onurunu yansıtıyor.
Bu araştırmanın bazı temel bulguları var, kısaca değinmek isterim: mesela yetenekli bireyleri iş hayatına çekmek ve elde tutmak; salgın (pandemik) hastalıkta gündeme gelen uzaktan veya hibrit çalışma modellerinin seyri gibi…
Rapor okumaya değer; küresel olsun Türkiye odaklı olsun mukayeseli ve anlaşılır veriler barındırıyor. O sebeple raporun bulguları göz ardı edilemez; ancak işbu konuda temas edilen “çalışanın mutluluğu” meselesini hakikaten önemsedim. Mesela Happy Workplaces Bölge Müdürü Prof.Dr. Türker Baş, Gallup’un “State of the Global Workplace 2023” raporunu paylaşmış. Şunu biliyor muydunuz? Türkiye’de her çalışan 100 kişinden 68’i, gün içerisinde stres yaşıyormuş; hatta bu stresin öfkeye dönüşme oranını da rapora derç etmişler: p. Diğer ifade ile kendini işiyle hemhal olanda iyi hissedenlerin oranı sadece . Yani göstergeler fena...
Türker Baş; çalışanların iş hayatında karşı karşıya kaldıkları sorunlar sebebiyle (rapora göre) mevcut işverenleri sorumlu tuttuklarını ifade ediyor. Yine bu gaileyi çoğu emekçi, iş değiştirerek çözebileceğini düşünüyormuş. Evet, anlamsız gelmiyor bana; fakat iş veya iş yeri değiştirmek pek kolay olmasa gerek; hele ki Türkiye koşullarında... Rapora devem edersek işaret edilen davranışın (iş değiştirme) kaçınılmaz halde iş başarımını düşürdüğünü ve iş gören devir daimini arttırdığını da pek tabii Türker Baş vurgulamış. Tüm bunlarla beraber küresel şirketler, çalışanlarının mutluluğunu önemser çaba ve faaliyetleri ile göze çarparken Türkiye, yani (bulgulara göre)........
© Habererk
visit website