menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hayat Bilgisi

10 0
26.06.2024

İnsanı asıl savuran şey yanlış yapması değil, doğruyu aramamasıdır. Muhatabımız bize yanlış davrandığında, sehven yapıldığı için içtenlikle özür dilenmişse, anlamayı, anlayışlı davranarak hoş görmeyi ve affetmeyi seçeriz. Bu bir olgunluk ifadesidir.

Yaşadığımız üzüntülerden nasıl kurtulabiliriz?

İlişki içinde olduklarımızla zaman zaman sıkıntılar yaşayabiliriz. Kiminin sebepleri bize, kimi zamanda muhataplarımıza bağlı olarak, maksadını aşan söz ve davranışlar, bizde yoğun üzüntüye sebep olabilir ve derin izler bırakabilir. Hele de bunu yaşadığımız şahıs kendisinden böyle bir davranışı beklemediğimiz birisi ise.

Bu üzüntü ve kırıklık, bazen yıllar boyu bizi etkiler, işlevselliğimizi bozar ve hatırladıkça neredeyse aynı acıyı tekrar tekrar yaşarız. Özellikle de içtenlikle özür dilenmemiş, üzüntü yaşayanın duyguları görmezden gelinmiş ve benzer yanlışların devam ettiği durumlarda, içten kırılmalar daha uzun sürecek cinsten olur. "Yolunu şaşırmış bir çift sözün savunmasıyla düştüm bu çukura.

Oysa sözün anlamına tutunup yükseklere çıkabilirdim, eğer cümle doğru kurulmuş olsaydı." İşte tam da bu cümlede ifade edildiği gibi, beklemediklerimizden gelen darbeler, tahmin edemeyeceğimiz kadar derinlere düşebilir. Bilelim ki, gönül kırıklığı, insanı kolunu kanadı kırık bir kuşa benzetir, yaşarsın ama uçamazsın.

Beşer olan şaşar, insan olan yanılır

Bu insani hâl başımıza geldiğinde, eğer duyarsız davranır, durumu geçiştirirsek, yaptığımız yanlıştan daha büyük bir yanlış yapmış oluruz. Çünkü "İnsanı asıl savuran şey yanlış yapması değil, doğruyu aramamasıdır." Yanlış yaptığımızı fark ettiğimizde,........

© Haber Vakti


Get it on Google Play