Tez, antitez ,sentez ve hükümet
Hegel’in meşhur felsefe sistemini özetleyen tez, antitez ve sentez üçlemesi vardır. Bu sisteme göre, özet olarak, her şey önce zıddına dönüşür, sonra onunla imtizaç eder ve en son kendisi de dönüşür, ikisinin karışımı olur.
Aslında Hegel’in bu sistemi birçok filozof tarafından farklı cümlelerle ifade edilmiştir. Zamanın doğrusal olmayıp, dairesel aktığı da bunlardan biridir. Yani önde olan bir şey bir zaman sonra geride kalır. Ne kadar büyük olursan ol, küçüleceksin, bazen en küçükken büyüyeceksin. Hegel bu atasözü gibi bilinen düsturu felsefe sisteminin temel hareket noktası yapmıştır. Hatta bu üçleme ile Hıristiyanlığın en çok darbe yiyen teslis akidesini akıl üzerine oturttuğunu ve Hıristiyanlığı kurtardığını söyleyenler bile olmuştur. Hristiyanlığı korumak istediği konusu çok gizli değildir ama bizi özellikle bu tez, antitez ve sentez olarak tarihin döngüsellik kuralını ifade eden felsefesinin görünür yönüne, hükümet açısından örnekler göstermek ilgilendiriyor.
Genelde insanlık tarihindeki döngüsellikler insan ömrü üzerinden tarif edilir. Bir nesil, iki nesil gibi tabirler kullanılır. Her nesil 20-25 yıllık bir dönemi ifade eder. Bir insan ömrü ortalama üç nesil kabul edilir ki, genelde 70-80 yıl arasını ifade eder. Oluşumlar da buna göre hesap edilir. Mesela inkılapların ömrü ile insan ömrü aşağı yukarı aynıdır. İnsan ömrü tamamlandığında büyük inkılapların da ömrü bitmiş olur, hak din müstesna. Rusya’ya bakın, Çin’e bakın ve iki üç yıl ömrü kalan İsrail’e bakın.
Küçük yeniliklere gelince, onların da ömrü bir nesil kadardır. Yani 20-25 yıl arasıdır. 25 yıl geçince, o yenilik denilen oluşum zıddına dönmüş olacaktır.
Nasıl oluyor bu durum?..
Çok açık.. Yeni oluşum başladığında onun kazandırdığı avantajlardan yararlanmak isteyenler de yavaş yavaş o oluşumun içine girecektir. Aslında fikren taraftar olmamalarına rağmen, o fırsatlar var olduğu sürece, onlar da bu fırsatlardan istifade etmeyi düşüneceklerdir ki bu normal tarihin seyridir,........
© Haber Vakti
visit website