Suriye Ümmet Sorumluluğumuz ve Fitne!
Kayseri-Suriye olaylarına dikkat etmek lazım. Gizli bir el yine planını işliyor gibi geliyor bana. Bir tarafta Suriye'de Türkiye bayrağını yakanlar diğer tarafta ise Kayseri'de ve başka illerimizde Suriyeli kardeşlerimize karşı yapılan saldırgan tutumlar... Yine Müslüman Müslümana düşürüldü. Emin olun yine Müslüman'ı Müslüman'a düşüren ifsat komitesi nargilesini çekip alkolünü yudumlayarak keyifle bizi izliyordum. Nitekim inançlı insanlar bu fitneye sebep olmaz.
Yaklaşık 13 yıldır Suriye'de başlayan savaş nice canlar aldı. Bir tarafta Esad ordusunda yer alan Sünni askerler, diğer tarafta sünni kökenli ordularda yer alan bazı gizli müfsitler... Bir taraftan Amerika'nın desteklediği ordular diğer tarafta Rusya'nın desteklediği ordular... Bununla birlikte iktidarı elde tutmaya çalışan Esad ve diğer tarafta ülkesine Esad diktatörlüğünden kurtarmaya çalışan Suriye orduları... Nasıl bir fitne ortamı olduğunu artık herkes anlamış olmalı...
Türkiye, Suriye, Irak, Mısır, Arabistan'a kadar birlik ve beraberlik sağlanmadığı sürece Kudüs ve Mescid-i Aksa özgür olamaz. Gerek Ebu Ubeyde ra. gerek Yavuz Sultan Selim gerekse Selahattin Eyyubi evvela Kudüs'ün çevresindeki birlik ve beraberliği sağlayarak Mescid-i Aksa'yı Özgür kıldılar. Bu anlamda müspet bir Suriye yönetimine ihtiyaç var. Duamız odur ki bir an önce, Suriye halkının bir bütün olarak seçime gidip kendi başlarına kendilerinden bildikleri birini devlet başkanı seçmeleridir. Elbette bu zaman alacaktır.
Türkiye Suriye olaylarına dönecek olursak... Gezi olayları misali büyük bir fitne ortada geziyor. Yine Müslüman'ı birbirine kırdırıyor. Müslümanlar uyanık olmalı. Bu fitneye gelmemeli.
Özellikle Türkiye halkının Suriyelilere yönelik bazı bakış açıları ve söylemlerinin artık değişmiş olması gerekiyor. Bunlardan biri, Suriyelilerin Türkiye'de olması sebebiyle işsizlik olmasıdır. Oysa durum tam tersi, Suriyeliler sanayiden ve ziraatten ellerini çekerlerse, Türkiye ekonomisi çökecek hale gelmiştir. Bu anlamda vatanını seven, Suriyelilere karşı olmaz. Almanya başta olmak üzere Batılı devletler sürekli dışarıdan iş gücü alır, kalkınır. Biz ise bize iltica eden kardeşlerimizin ülkemizde çalışmasına karşı çıkıyoruz. Her bir Müslüman gayet iyi bilir ki, kimse kimsenin rızkını yiyemez. Suriyelilerin rızkı bizim ülkemizde olduğu sürece hiç kimse onları buradan çıkaramaz. Biz de rızıkları bittiği takdirde bütün dünya güçleri bir araya gelse Suriyelileri Türkiye'de tutamaz. Rızık konusuna biz böyle inanmışız. O halde kim kimin rızkını yiyor söyler misiniz? Yoksa rızık konusunda Allah'a itimadımız mı yok?
Diğer bir konu ise, biz 15 Temmuz misali, vatanımıza musallat olanlara karşı savaştık. Suriyeliler neden vatanını savunmak yerine kaçıp Türkiye'ye geliyor... Bir örnek vereyim: Bir zaman idareci olarak çalıştığım bir kurumda benden önce işe alınan ve temizlik işlerine bakan Suriyeli bir çalışanımız vardı. Adam her türlü işi yapıyor ve bizim vatandaşlarımızdan çok daha aşağı bir maaş alıyordu. Adamla yakınlaştıkça samimileştik. İlmi yönü gayet iyi, karakteri oturmuş tam bir........
© Haber Vakti
visit website