Âlimler peygamberlerin varisleridirler. Peygamberlerin davasını yürütür ve bu yolda gerekirse tıpkı peygamberler gibi nice bedelleri ödemeyi göze alırlar.

Peygamberler nerede zulüm varsa, bu zulmü ortadan kaldırmak için canlarını ortaya atmışlar. Adaleti sağlamak için nice bedeller ödeseler de, mücadele vermişlerdir.

Bugün Gazze'de ümmetin kör, sağır ve dilsiz olduğu bir dönemde, özellikle yöneticilerin izzetini, şerefini, makamını korumak için kaybettiği bir dönemde, âlimlerin öncü olup imanını ve vicdanını kaybetmeyen ümmeti Gazze için harekete geçirmelidirler. Bu Gazze için hayatı bir durum olsa da, asıl Ümmet için uhrevi bir sorumluluktur.

Bir yerde bir yanlış varsa, bir zulüm varsa, adaletsizlik varsa, orada âlimlerin sessiz kalması düşünülemez. Elbette silahla mücadele orduların vazifesidir. Lakin izzeti, onuru, şerefi, inancı, adaleti, sorumluluğu hatırlatmak ve ayakta tutmak da âlimlerin vazifesidir.

Bugün İslam âlimleri Gazze için ayağa kalkmalıdır. Sivil itaatsizlik bu günler için vardır. Bugün İslam âlimleri eğer Gazze'ye yürürse, ümmet de onların arkasından malıyla ve canıyla yürüyecektir. İslam âlimleri vicdanları harekete geçirmek için kritik bir öneme sahiptir ve bu önemli vazifesini bir an önce yerine getirmek için Gazze'ye doğru yürümelidir.

İsrail korkak bir terör örgütüdür. İsrail ancak silahların ve kalelerin arkasına sığınabilir. İsrail ancak güçten ve ekonomik ambargodan korkar ve geri çekilir. Bu Ümmet bir şaha kalkarsa gargat ağacı dahi İsrail'i saklayamayacaktır. İsrail ümmetin korkaklığından ve sorumsuzluğundan aynı zamanda ayrılıklarından gücünü almaktadır. Bu Ümmet........

© Haber Vakti