Siber istihbarat mı dediniz?
Sanırım bazı şeyler için çok geç kalındı.
Hani derler ya, “ba'de harabulbasra”.
Tüketici olarak başladık, aplikasyon yazılımları ile devam ediyoruz. Peki ya yarın. O bir meçhul.
HardWare olarak Chip bile üretemiyoruz, Software olarak ne işletim yazılımımız var ne milli bir güvenlik yazılımı.
Zaten sosyal media tamamen onların kontrolünde.
BigData büyük ölçüde onların kontrolünde, dizüstü, masa üstü, Notepad, cep telefonların tamamen onların kontrolünde.
Yapay zekayı geçtik bir arama motorumuz bile yok.
MicroChip yapmadan yarı iletken sorununu çözmemiz gerek. MicroChipler önümüzdeki 5 yılda işlevsiz kalacak, melek maskeli şeytanların dediği olursa. Bugünden NanoChiple üretilen Kuantum bilgisayarlar MicroChip’le üretilen tüm sistemlere doğrudan erişebiliyor. Geçmiş olsun, bütün verilerimiz tehdit altında. Elinoğlu NanoChip’i de geçti, NanoTube’u kullanıyor. Biz hayranlıkla ağzımız açık, OpenAI tarafından üretilen ChatGPT’ye bakarken, elinoğlu Yapayzeka’yı geçti, yapayzekaları yönetecek “Yapay Bilinc”i üretiyor.
Başbakanlığı döneminde, Başbakanlıkta, İstanbul’daki evinde Erdoğan'a anlattım. Başbakanlık müsteşarı idi Efkan Ala’ya anlattım, Binali Yıldırım'a anlattım, konuştum, yazdım, ama geldiğimiz durum ortada. Bir “National Data Center”imizbile yok. İntranetimiz de yok. Bölgesel Miror’larımız da yok. İşletim sistemimiz, farklı kademelerde hizmet veren HW ve SW güvenlik sistemimiz de yok. Evet Arama motorumuz da yok, Sosyal Media’mız da yok.
Aslında dolaylı olarak Ruslarında işin içinde olduğu Kazak asıllı bir iş adamının doğru bir projesi vardı, SalamWorld diye. Arama motoru olarak Yandex’i kullanacaktı. Ben o projeye de destek veriyordum. Orada şimdiki sosyal mediaların hemen hemen tamamı olacaktı. “Bu benim dünyam” diye çok daha güvenli, kişinin kendi oluşturacağı bir sosyal media ağı olacaktı. Yazılım büyük ölçüde tamamlandı. Ama Ankara ile çıkan sorunlar sebebi ile proje çöp oldu! Oysa bizim hazırladığımız senaryoda Türkiye merkezli, bütün İslam ülkesi için yaygın bir ağ olarak çok dilli bir sistem hayata geçirilecekti. O biten yazılımlar bile sahipsiz kaldı.
Bakın bu gün Twitter ya da WhatsApp’daki kısa mesajlaşma ve sohbet odalarından, toplumun dini, etnik, ideolojik, politik, felsefi ve vicdani kanaat farklılıklarına sahip kişilerin, coğrafi konumları ile birlikte, öncelikleri, korkuları, duyumları, kanaatlarına ilişkin veriler toplayabiliyorsunuz. Avatarlar üzerinden soru yönelterek tartışmaları manipüle de edebilirsiniz. Buradan Checking ve Monitoring de yapabilirsiniz, yaygın kanaatı dönüştürmek istiyorsanız, artırılmış sanal gerçeklikle desteklediğini görüşlere üretilmiş kanıtlar da sunabilirsiniz. DeepFake yöntemi ile hedef kitleye ya da kişilere yönelik itibar suikastleri de yapabilirsiniz.
Onlar bunu yapabilir, ama biz yapamayız. Çünkü altyapımız yok. Çünkü ipin ucu onların elinde. TEK TIK’lık canımız var. Siz yaptık demek için yaparsınız, kendi halkınız ve hedef birkaç ülke üzerinde bir şeyler yapabilirsiniz, ama bunlar da........© Haber Vakti
visit website