Meşiah Ve Armilus!
Şu anda İslam dünyasında en acil, sıcak gündem maddesi Gazze olarak gözüküyor. Kuşkusuz Hindistan’da ve Çin’de Müslümanların gerçekten büyük bir trajedi yaşıyorlar. Bunlar arasında Gazze’yi farklı kılan, Mescid-i Aksa’yı yıkmaya çalışan Siyonist İsrail’e karşı savaşıyorlar ve bu mücadelelerinde geri adım atmıyorlar. Irkları için hiç biri talebi öne çıkartmıyorlar. Alemlere rahmet olarak gönderilen bir ahir zaman peygamberinin ümmeti olma şuur ve sorumluluğa sahip olarak, bütün Müslümanlar ve hatta bütün insanlık adına direniyorlar. Gelinen noktada İsrail’in kuruluşundan beri İsrail en ağır yenilgisini aldı. Artık Rabbi Museviler bile İsrail Hükümetini lanetliyorlar. İslamofobya bitti. İnsanlık vicdanı ayağa kalktı. Ama ne yazık ki, İslam dünyası dediğimiz ülkelerin hükümetleri ve onların peşinden giden kalabalıklar henüz derin bir uykunda uyanmış değiller. Ve İslam dünyasında ciddi bir irtidat (İnkar, Fısk, Deizm, Agnostizm, Şamanizm, Irkçılık) yükselirken, diğer bir çok ülkede, çok daha güçlü bir İhtida hareketi gerçekleşiyor.
İslam dünyasında büyük kalabalıklar, din ve devlet büyüklerini İlah ve Rab edinip, onların peşinden “Raina” diye sürüklenirken bir yandan aile dağılıyor, öte yandan gençlik başka vadilere savruluyor. Bir kısım Müslüman ise, bir kurtarıcı, Mehdi, Mesih bekliyor. Bilmiyorlar ki, Allah (cc) cahillere ve zalimlere yardım etmeyecek. Onların işlerini sarp dağlara sardıracak, üstlerine pislik yağdıracak, Allah’ın ipini bırakıp, zalimlerden korktukları için seslerini çıkartamadıkları zalimleri onların başlarına musallat edecek. Oysa Allah (cc)’ye dua ederken “Ya Rab! Bizim ellerimizle zalimleri cezalandır, mazlumlara yardım et” demeleri gerekiyordu. Kınanan Yahudilerin Hz. Musa’ya dedikleri gibi “Sen ve Rabbin yetersiniz, bize niye böyle bir külfet yüklüyorsunuz!” diyecek neredeyse bizim “Beyaz Müslümanlar” Yeşil Kemalistler, Yeşil Feministler, “Süslüman’lar”!. Gazze’deki çocukları sadece Siyonistler değil, bizim gafletimiz de öldürüyor kardeşlerimizi. Çünkü haksızlıklar karşısından susanlardan olduk!
Peki bundan sonra Siyonistler, ne yapabilirler, biz ne yapabiliriz?
Aslında Hz. İsa’ya atfedilen bir söz var. (Bkz.Yuhanna 8:44) Onların Şeytana taptıklarını söylüyor. “Onların babası İblis ve onlar babalarının yolundan gidiyorlar”. Bugün geldikleri yer de tam orası İsrail’in. Evet bunlar Satanist, Pedefolik ve Siyonist bir topluluk. Buna rağmen tek bir Siyonist de yok. Angilikan’lar, Katolik Cizvitler, Evengelik’ler Siyonizm’e destek verseler de, hepsinin kendine göre ayrı bir tanımı var. Geleneksel Siyonistler ve diğer Siyonistlerde Kurtarıcı olarak bekledikleri bir Mesih/Meşiah’ları var.
Mesela Evengelik’ler ve Yahudilerin bekledikleri Mesih aynı kişilik değil.
Hiçbir Musevi Hz. İsa’yı “Rab” olarak tanımaz.
Gelecek olan Meşiah Hz. İsa olmayacak onlara göre.
Ama Hristiyanlar, Hz. İsa’nın dönüşünden sonra onlar da hakikati anlayacak diye düşünüyorlar.
İslam dünyasındaki Mesih beklentisi, Tevhid temelli bir inanca sahip olacak, “Yani Rab İsa” değil, “Hz. İsa” gelecek. Dolayısı ile Hristiyanların beklediği AntiChirist de, sözünü ettikleri kıyamet savaşı/Armagedon savaşı da aynı savaş olmayacak.
Aslında bu konu özellikle bizim coğrafyamız için hayati öneme sahip bir TeoPolitik bir konu.
Yahudi’lerin beklediği, İslam dünyasındaki “Deccal”, Hristiyan dünyasındaki “AntiChirist”in karşılığı “Armilus”tur. Tarihin sonuna yakın olağanüstü güçlere sahip, İsrailoğullarının başına bela olacak ve onlara çok zor günler, zor bir dönem yaşatacak ve onlara zulmedecektir. Ardından Meşiah gelcek Armilus’u öldürecek ve İsrailoğullar’ını kurtaracak.
The Economist’e göre ABD’de seçimi kim kazanırsa kazansın, bir “dolandırıcı” kazanacak, bakalım seçim süreci daha ne kadar........
© Haber Vakti
visit website