Yaşananları, Yaşatılanları, Yaşatılacakları Unutmak Niye?
Ülkemizde olup bitenleri; önce hayret nidalarıyla, sonra gözleri açarak şaşırmış görünmelerle, daha sonra adet yerini bulsun diye göstermelik tepkilerle, en sonunda da yine bildiğimizi okumak ve kaldığımız yerden devam etmelerle karşılamak artık hem sıradanlaştı hem de yaygın bir hal aldı bilindiği gibi…
Hemen herkesin her konuda uzman olduğu, bazen ekonomist kesildiği, yer yer cinayet masası polisi gibi ya da adli tıp doktoru gibi konuştuğu, en çok da bilmediği ve anlamadığı konularda ahkâm kestiği günümüzde çevremize bakınca şu tabloyla karşılaşıyoruz;
Olup biten her şeyin önce nedeni tartışılıyor, sonra üzerinde uzun uzun ve bin dereden su getirerek konuşuluyor, yazılı ve görsel basın olayı köpürtüyor, biz tam anlamaya çalışırken yepyeni bir gündem oluşuyor. Hepsi bu kadar! Oysa akademik mantığın, aydın olma onurunun, insani ve vicdani duyarlığın gerekleri yok mu (ki vardır), olması gerekir. Derin bir nefes alarak; O halde neden uygulanmıyor diye sormayalım mı?
Gelelim Eylül ayının önemine…
Bizi kaygılandıracak, gerecek, mutsuz edecek bunca sorun yaşandığı ve gündem çok yoğun olduğu için Eylül ayında tarihe ışık tutan yıldönümlerine değinemedik. Oysa Eylül ayı pek çok olayın yaşandığı özel bir ay. 1 Eylül Dünya Barış Günü/ 4 Eylül Sivas Kongresi/ 9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu/ 25 Eylül Yangınlardan Korunma Haftası/ 26 Eylül Dil Bayramı. Bir kısmının zamanı geçse de bir kısmının zamanı gelmese de dilimizin döndüğünce sütuna yatıralım. Ne de olsa serde aydın ve yazar sorumluluğu var!
Ayrıca ve yeri gelmişken bir hatırlatma yapalım! Bazıları bazı konulardan rahatsızlık duydukça o konuları sürekli hatırlatıp, gündemde tutarak onları rahatsız etmeyi sürdürmeliyiz. Çünkü unutturmaya çalışılan konu ve kişiler unutulmaz hale geliyor bilindiği gibi...
Eylül’deki yıldönümleri demişken! Madem başladık öncelikle içte ve dışta çok ihtiyacımız olan Barış konusuna değinelim. Çevremize ve çevrede olup bitenlere bakalım, yaşamadan ve yaşlanmadan ölenlere bakalım. Savaşlarda yaşananları hiçbir dilde, hiçbir sözcüğün tanımlayamadığı dramlara bakalım.
Ukrayna’dan Rusya’ya,........
© Gerçek Gündem
visit website