menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Diyarbakır'da kitap fuarı

73 6
25.12.2023

Diyarbakır'da düzenlenen Mezopotamya Kitap Fuarı, beklenildiği gibi, hak ettiği ilgiyi gördü. Her gün gidemedim fuara ve gittiğimde de uzun kalamadım. Ancak gözlemim şu yönde: Hafta içi sakindi fuar. Vakit ayırıp hafta içi fuara gelenleri "hakiki okur" olarak tarif etmek mümkünmüş gibi geliyor bana. Hakiki okur, fuara gelip tenha saatlerde kitapları ellerine alıp doyasıya inceleme fırsatı buldular. Malum, artık kitaplar da internetten alınıyor. Kitapçıda bulunamayan kitaba ulaşmanın en kolay yolu da internet oldu. İnternetten kitap alışverişine sıcak bakmayanlardan biri de benim galiba. Çünkü kitapçıya uğramaktan, kitapların, varsa, arka kapak yazılarını okumaktan, sayfaları hızlıca taramaktan büyük haz duyarım. Kim bilir, belki bu yüzden birinin yardımı olmadan internetten kitap alamıyorum hâlâ.

Ama şu da bir gerçek: Kitapçılar popüler yazarlar ve kitapların işgali altında. Bu kötü bir şey değil ve kitapçıların da bu yöntemle ilgili haklı gerekçeleri vardır. Ancak birçok kitaba ulaşamayınca insanın canı sıkılıyor. Diyarbakır'ın ünlü kitapçısının neredeyse raflarının tamamını ders kitaplarına bırakmış olmasına tanık olmak da üzücü mesela.

Kitap fuarları okurla yazarı da yan yana getiriyor, bu da kıymetli bir durum. Mezopotamya Kitap Fuarı özellikle Kürt yazarlar ile Kürtçe okurları bir araya getirdi. Dışarıdan ve Türkçe yazan az sayıda yazar vardı imza ya da söyleşi için Diyarbakır'a gelen. Birçok yayınevinin fuara katılmamış olması bunun nedenlerinden biridir. Fuarda yer tutmanın ve Diyarbakır'da 9 gün kalmanın masrafları düşünüldüğünde, fuara katılamayan, yazarlarını Diyarbakırlı okurla buluşturamayan yayınevlerine hak vermemek de elde değil.

***

Fuarda 28 Kürt yayınevi stand açtı. Bazı yayınevleri yeniydi ve stantlarında çok az kitap vardı. Ancak fuarda, okurun karşısında olmaktan memnundular. Lîs, Avesta, Nûbihar gibi eski ve pek çok kitap yayımlamış yayınevlerinin önündeki kalabalık görülmeye değerdi. Kürtçenin üzerindeki baskılar düşünüldüğünde 28 yayınevi küçümsenecek bir rakam değil. Öte yandan bu 28 yayınevinin yayımladığı kitaplardaki çeşitlilik de kayda değer. Kürt yayınevlerinin standlarında daha çok edebiyat kitabı vardı ancak çevirilerden araştırma kitaplarına kadar geniş bir Kürtçe külliyatın oluşmaya başladığından rahatlıkla söz edilebilir.

Şunu da eklemeliyim ki Kürt........

© Gazete Duvar


Get it on Google Play