menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

STRATEJİSİZ MUHALEFET

5 0
09.08.2024

Siyasi himaye olmadan hiçbir cemaat veya tarikat devlet içinde ağırlık kazanamaz. Geçmişte ve halen bazı gruplar devlet içinde etkinlik kazanmışsa, bunun sorumlusu onları arkalayan, destekleyen siyasetçiler veya partilerdir.

Dini grupların siyasete karışmasını hep eleştiririz. Çünkü böylece genel olan(herkesin olan din) özel bir grubun malı olmakta, dinin gönülleri kuşatma alanı daralmaktadır. Camiye, kışlaya siyasetin karışmaması yönündeki duyarlılık bu hassasiyetten gelir. Bir din, siyasallaştığı zaman, herkese hitap etme imkanını kaybeder. Bir dönem şu veya bu partiye oy vermeyenlerin ‘patates dinine’ mensup sayılmaları bunun en açık örneklerinden biridir: Bana oy vermiyorsan Müslüman bile değilsin!

Devam eden bu hastalık, oradan kalmadır.

Cemaatleri siyasete iten sadece kendi hırsları, dünyaya meyilleri değil. Onların gücünden, oy potansiyelinden yararlanmak isteyen siyasetçiler de bu siyasallaşmadan en az onlar kadar sorumludur.

Cemaat ve tarikat kafası, bizden -ondan ayırımını sanıldığı gibi din farkı üzerinden yapmaz. Yani onun ötekisi bir gayrimüslimden çok kendi tarikat veya cemaatinden olmayanlardır. Böyle olunca da devlet gücünü kullandıklarında –farklı ekollere- mensup olanları ötekileştirir, etkili oldukları alanlara sokmamaya çalışırlar. Bir bakanlıkta etkili oldukları zaman orada sadece kendilerini ve kendinden olanları bırakırlar. Halbuki, Müslüman bir........

© Enpolitik


Get it on Google Play