Hümanizmden aşırı hayvanseverliğe giden uzun ince bir yol!
Türkiye, günlerdir sokakta gezen başıboş köpekler sorununun nasıl çözüleceğini tartışıyor.
Bir tarafta hayvanseverler, mama endüstrisi…
Diğer tarafta sokak köpeklerinin öldürdüğü insanlar, yaraladığı çocuklar, parçaladığı kadınlar ve travmalar…
Bir taraf hayvanseverliği esas alıyor.
Diğer taraf hümanizmi!
Peki hem hümanist hem de hayvansever olunamaz mı?
Hem hayvansever olup hem de köpek terörüne karşı olamaz mı bir insan?
Hem insanların sokakta korkmadan rahatça gezebilme hakkını savunup hem de hayvanları sevemez mi?
Her tartışmada uçlara savrulan, en radikalini savunan, karpuz gibi ikiye bölünerek kendi cephesinden diğer cepheye ateş eden bir toplum var.
Oysa karşıt olmaya gerek yok!
Kamplaşmaya gerek yok!
Hiyerarşinin olmadığı yuvarlak bir masa etrafında oturup konuşulabilir bir mesele bu!
Belliki toplumun büyük çoğunluğu köpek meselesinin çözümünü istiyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’u tebrik etmek gerekiyor.
Başkanlık, 18 Ekim - 8 Kasım tarihleri arasında yaptığı “halkın nabzı” araştırmasının sonuçlarını yayınladı.
5.010 kişinin katıldığı araştırmada “sahipsiz........© Elips Haber
visit website