Büyük felaket: Avrupa uyum yasaları
Kültürel değerlerimizden uzaklaştıkça büyük buhranlar yaşıyoruz. Yaşadığımız buhranlara sosyolojik gerçekliğimizden uzak, batı menşeli çözümler üretiyoruz.
Batının değerlerini aldıkça değerlerimizi yitiriyoruz. Değerlerimizi yitirdikçe toplumsal sorunlarımıza bir türlü çözüm üretemiyoruz. Çözümsüzlük girdabında toplumsal cinnet halini yaşıyoruz.
Toplumsal vakaların hiçbiri bireysel olarak ele alınmamalı, sorunun asıl köklerine inilmeli, nerede hata yaptık sorunsalına çözüm üretmeliyiz.
Rasyonel çözümler üretemediğimizden, realite ve gerçekliğimize uygun reçeteler hayata geçiremediğimizden psikolojisi bozulmuş, anomali halini yaşayan bir toplum haline geliyoruz. Bunun açık göstergesi, istemediğimiz halde, her gün toplumsal cinnet vakalarıyla karşılaşmamızdır.
Avrupa uyum yasalarının hararetli savunulduğu yıllara doğru yolculuk yaptığımızda net, bariz ve tartışmasız şekilde şunu görüyoruz, toplumsal bulanım halini yaşamışız. Aile kurumunun altına dinamitin yerleştirildiği yılların, toplumun ruh haline verdiği zararları Sağlık Bakanlığının verileriyle kıyasladığımızda bunu görmüş olacağız.
Halk nezdinde yaşanan sorunların temel göstergesi, manevi boşluk, alkol, kumar ve madde bağımlılığının aile kurumuna zarar verdiğini, ruhsal bunalıma ve toplumsal yozlaşmaya sebebiyet verdiğini görüyoruz.
Geniş aileden, çekirdek aileye, çekirdek aileden tek ebeveynli ailelere........
© Doğruhaber
visit website