Liderler Memba-ı Filistin
70’li yılların başında dünyaya gelmiş biri olarak bugüne kadarki hayat serüvenimde birçok savaşa tanıklık ettim. Türkiye’nin yaptığı Kıbrıs çıkarmasını hayal meyal hatırlıyorum. Ancak İran-Irak savaşını, Rusların Afganistan işgalini, her iki Körfez savaşını, Sırpların Bosna-Hersek’te yaptığı katliamları, Rus-Çeçen savaşını, her yıl tekrarlanan israil-Filistin çatışmalarını gördüm, şahit oldum, bir şekilde takip etmeye çalıştım. Görebildiğim kadarıyla hiçbir savaş, son olarak İsrail’in Gazze’ye saldırıları kadar vahşi olmadı, hiçbir ülke güç yetirebildiği ülkeyi bu kadar ezmedi, halkını tamamen yok etmek için bu kadar iştahlı olmadı, bunun için planlar yapmadı.
Savaşlar, ordular arasında ya da başka bir tanımla silahlı güçler arasında yapılır. Ancak israil, HAMAS’ın silahlı güçleriyle karşılaşmaya cesaret edemediği için, Gazze’nin sivil halkının en güçsüzleri konumunda olan bebekleri, çocukları, kadınları ve yaşlıları hedef alarak saldırıyor. Dolayısıyla bu bir savaş değil, sivil halka yönelik yapılan bir katliam, soykırım ve etnik temizlik girişimidir.
Kendi ülkelerini, topraklarını, vatanlarını, kutsallarını, namus ve ırzlarını işgalcilerden kurtarmak için ortaya çıkan her birim, her örgüt, her askeri birlik veya siyasi oluşum, zaman içinde kahramanlar üreten, liderler çıkaran, önderler yetiştiren bir fabrikaya dönüşür.
Libya’nın İtalyanlar tarafından işgaline karşı Ömer Muhtar, Cezayir’in Fransız işgaline karşı Emir Abdulkadir, Çeçenistan’ın Rus istilasına karşı Şeyh Şamil, Cevher Dudayev;........
© Doğruhaber
visit website