Geçen yazımızda Siyonist Terör Yapılanması üzerinden ülkelerin; savaş cephesi ve cephe gerisini tanımladık. İsrail’in Savaş Cephesi’nde ABD ve Avrupa’nın silah, sermaye ve siyaseti vardı. Cephe Gemisi’nde kimi Halkı Müslüman Devletler‘in olduğunu demiştik.

Bu tezimizi ispatlamamız şarttı.

Bu borcun kritik, hassas, ağır yükümlülük ve vebali de var.

Bu gün, Cihat Peygamberinin Ümmetini yöneten devlet, hükümet ve yasaların başında; nebi ve varislerinin bile taşımakta zorlandığı envai türlü kutsî unvan, sıfat ve lakaplar taşıyan nice kahraman, efsane ve destanlara namı geçmiş vazgeçilmezler(!) var.

Tam da bu yüzden “Euzubillahimineşşeytanirrecîm. Bismillahirrahmanirrahîm” ile.

Çünkü bunlar dillere destan şeyler(!) Omurgalısı, omurgasızı, tek hücrelisi, sürüngeni, kanatlısı; yek-sim u du-sim, teyr u tur, mar mûr.. değil bunlar(!)… Alayı dipdiri canlılar!..

Bedirler kazanmış, Tebüklere yürümüş… Cebel-i Tarık’ı yeniden aşmış; Viyana Kapılarına dayanmış!… Seccadesinde gözyaşları, yüreğinde mazlumun âhı sızlamış… Gazze’nin harabeleri, paramparça yürekleri, ciğerlerini dağlamış bunların(!) Korku nedir bilmez bunlar!.. Kimisi Hamza, kimisi Şah-ı Merdan.. Bir Ebubekir, bir Ömer olmuş bunların! ABD’yi dize getirmiş, Siyonist’e el-ayak öptürmüş(!:)) bunlar!..

Hak saklasın........

© Doğruhaber