menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ortadoğu’nun çileli kadınları

32 32
10.03.2024

Herşey evlerinin yanıbaşında bir “dava çadırı”nın kurulmasıyla başlıyor.

2010’ların ortaları…

Bölgede taş taş üstüne bırakmayan Arap Baharı’nı tetikleyen Yasemin Devrimi yeni yaşanmış.

Tunus’ta seküler Bin Ali rejiminin yıkılmasıyla “Selefi dava”cılar, hemen geniş bir radikalleşme ağı kurmuşlar.

Olfa’nın en büyük kızı Ghofrane, bu ağa düşen ilk kurbanlardan...

Renkli saçlı, ful makyajlı “Gotik kız” olarak girdiği çadırdan tez zamanda kapanmış, kara çarşaflı, peçeli bir kadın kimliği ile çıkıyor Ghofrane ve ilk iş evde bile herkese “TV-müzik günah, cayır cayır yanacaksınız” diyerek terör estiriyor.

Cehennemlik olmaktan korkan 1 yaş küçük kız kardeşi Rahma’yı da böyle radikalleştiriyor ve iki kız kardeş akabinde IŞİD mücahitlerine vararak kaos yaşayan Libya’ya, bir daha ailelerine geri dönmemek üzere kaçıyorlar…

Bugün Oscar’da belgesel kategorisinde yarışacak olan Dört Kız Kardeş, orijinal adıyla Les filles d’Olfa/Olfa’nın Kızları işte bu trajediyi anlatıyor.

Şubat’ta Fransa’nın en büyük ulusal sinema ödülü César’la taçlandırılan yapıt, Cannes Film Festivali’nden de pek çok ödülle döndü.

“Olfa’nın Kızları”, namı diğer “Dört Kız Kardeş”, çok açıdan dikkat çekici.

Bir defa son dönemde gördüğüm en güçlü kadın filmi.

Bunun yanısıra, film çeşitli katmanlardan oluşuyor.

Büyük bir kayıp ve sevgi hikayesi anlatırken, Arap dünyasında dışa........

© Cumhuriyet


Get it on Google Play