CHP’den bakana ‘normalleşme’ telefonu
Görüyoruz, kafası çok çalışıyor. Ama maymunu da avlıyorlar. Avcının yarığa sakladığı şekeri almak için elini uzatıyor. Avuç içindekiyle büyüyen yumruğunu dışarı çıkaramıyor. Vazgeçmeye izin vermeyen iradesi nedeniyle, kendi eliyle avcıya av oluyor.
Önce 28 Şubat davası generalleri bırakıldı. Sonra Cumartesi Annelerine izin verildi. Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi, sonraki adımın Gezi tahliyeleri olacağını söyledi. Herkes merakla beklerken bir başka gelişmeyi kulislerden öğrendim. Muhataplarına da sorarak teyit ettim.
Biliyorsunuz, 2010 yılında “demokratikleşiyoruz” vitriniyle Taksim Meydanı 1 Mayıs’lara açıldı. Referandumdan evet çıktı, kumpas davalarıyla muhalefet dağıtıldı, iktidar partisi tasfiyelerle devleti adeta fethetti. “Demokratikleşiyoruz”un demir yumruğun üstünde kadife eldiven olduğu anlaşıldı. Değdiği yeri acıtıyor, şişiriyor ama kanatmıyordu. Taksim, birkaç yıl sonra “Bu kadar demokrasi size yeter” denerek kapatıldı. Eldiven elden çıkmıştı.
Son 1 Mayıs’ta geçen 14 yıl çok konuşuldu. Zira 31 Mart’ta muhalefetin seçimi kazanmasının heyecanıyla muhalifler Taksim’e yürüyüşe geçmiş, Saraçhane’de önleri kesilenler gözaltına alınıp tutuklanmıştı. Tutuklananların önemli bir kısmı öğrenciydi.
Tutuklu öğrencilerin aileleri, CHP’li vekillere dert yandı. “Üniversite öğrencisi çocuğum 1 Mayıs’a katıldığı için hapiste, sınavları var, giremiyor” diye feryat ediyorlardı. Sonra Özgür Özel’den randevu aldı. 28 Mayıs’ta çocuklarının eğitim hayatına verilen zararı anlattılar.
Peşinden kritik adımlar geldi. Aileleri dinleyen Özel, “Askerlik arkadaşımı arayayım” diyerek telefona uzandı.........
© Cumhuriyet
visit website