menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Adaletin peşinde ırkçılıkla mücadele

17 8
14.09.2024

Netflix’in yeni filmi “Rebel Ridge”, Jeremy Saulnier’in imzasını taşıyan etkileyici bir aksiyon ve suç draması olarak, adalet arayışında sabrın sınırlarını zorlayan ve toplumsal eleştiriyi derinlemesine işleyen bir yapım olarak dikkat çekiyor.

“Rebel Ridge” filminin hikâyesine baktığımızda; Terry Richmond, kuzeni hapiste olduğu için Shelby Springs adındaki küçük ve ücra bir kasabaya gelir. Amacı, tutuklu kuzeninin kefaletini ödemek ve onu içinde bulunduğu tehlikeli durumdan kurtarmaktır. Ancak Terry’nin (Aaron Pierre) bu ailevi ve acil meseleyi çözme girişimi, beklenmedik bir şekilde raydan çıkar. Polisler, Terry’nin elindeki paraya; kuzenini serbest bırakmak için biriktirdiği kefalet parasına, haksız yere el koyar. Bu durum, Terry’nin hayatını bir kâbusa çevirir ve onu yerel polis şefi Sandy Burnne (Don Johnson) ile onun emrindeki, savaşmaya hazır polis memurlarıyla (Emory Cohen ve David Denman) doğrudan bir çatışmaya sürükler. Terry, bu haksızlığı dile getirmek ve hakkını aramak için başvurduğunda, yerel adalet sisteminin işleyişine dair ciddi bir dirençle karşılaşır.

Mahkeme katibi Summer McBride (AnnaSophia Robb), onun karşısına çıkan ilk yetkili olmasına rağmen, beklenmedik bir şekilde Terry’nin en önemli müttefiki haline gelir. Bu ikili, basit bir kefalet sorununu çözmeye çalışırken, Shelby Springs kasabasında uzun süredir devam eden ve derinlere kök salmış bir komployla karşı karşıya kalır. Bu komplo, sadece adalet sistemiyle sınırlı değildir; aynı zamanda kasabanın karanlık sırlarını ve yozlaşmış yapısını da gün yüzüne çıkarır. Komplonun bir parçası olan yerel yargıcın (James Cromwell) Terry’nin yaşadığı haksızlığa karşı kayıtsız kalması ve mahkemenin kefalet tahsildarının (Steve Zissis) Terry'nin, kuzenini serbest bırakmak için gereken paranın........

© Birgün


Get it on Google Play