Çöplük ziyaretleri
Taşınmanın önündeki en büyük engel bellektir. Bellek, yüklerin en ağırı; hangi bellek nesnelerini yanınıza alacağınıza, hangilerini çöpe atacağınıza karar vermek. İnsan belleğini hafifletmeden bir yerden başka bir yere taşınamaz. Ev, belleğin biriktirildiği ve korunduğu mahfaza; çok uzun zaman geçirilen bir ev sadece bellek nesnelerine ev sahipliği yapmakla kalmaz, kendisi de bir bellek nesnesine dönüşür. Ve bellek, bir bitki gibi toprakta kök salmaya meyillidir. O yüzden insanın bir yeri terk edebilmesi için önce onu o yere bağlayan köklerinden kurtulması gerekir. Bir yere ait olmayan, sürekli yer değiştiren evsizler, kişisel eşyalarını yanlarında taşımak zorundadır, yaşam koşulları kök salmalarına izin vermez. Neler yoktur ki çantalarının içinde? Giysiler, temel ihtiyaç malzemeleri, fotoğraflar, kitaplar gibi bellek nesneleri. Evsizlik, sürekli hareket etme, daimî bir yolda olma, süreğen bir koşuşturma mecburiyeti anlamına gelir. Bu yüzden de çantalarını hiç değilse gün içerisinde bir yere bırakmaları gerekir. Berlinli evsizler yüklerinden kurtulmak için ilginç bir çözüm geliştirmişler. Çantalarını gün içerisinde hayvanat bahçesine ya da Berlin Parkı’na gömer, akşam gömdükleri yerden çıkarıp yanlarına alırlarmış (Andreas Gehrlach, Locus: Mülkiyetin Bireysel Mekânları, Yort).
∗∗∗
Berlinli evsizlerin kişisel yüklerinden geçici olarak kurtulmak için buldukları bu çözüm, belleğin toprakla........
© Birgün
visit website