Ustupu’da usturupsuzluklar…
*Görsel betimleme: Fotoğraf, 'Tanrı Kadındır' belgeselinden bir kare. Görselde, yaşlı bir kadın merkezde yer almakta. Kadın, geleneksel kıyafetler giymiş olup kırmızı ve sarı desenli bir başörtüsü takmaktadır. Üzerinde parlak renklerde, desenli bir kıyafet bulunmaktadır. Kadının gözünde büyük çerçeveli gözlükler vardır ve gözlük camlarında yansıma görülmektedir. Burnunda altın bir hızma takılıdır. Kadının yüzünde sakin ve bilge bir ifade yer almaktadır. Sağ tarafta, kadının yanında duran başka bir kadın daha vardır. Bu kadın da renkli ve desenli bir kıyafet giymiştir ve dikkatlice ileriye doğru bakmaktadır. Arka planda daha fazla insan bulanık bir şekilde görünmektedir.
Aylardan beri sinopsisi, fragmanı ve bilhassa adıyla dikkatimi çeken belgesel film hakkında yazmayı iple çekiyordum. Günümüzden neredeyse 50 sene önce çekilmiş ve anında kaybolmuş bir filmin bulunması fikri kadar “Tanrı Kadındır” (Dieu est une femme/God is a woman) adının çağrıştırdıkları da benim için biçilmiş kaftandı. Amma velakin filmi seyredince sukutuhayale uğradım desem yalan olmaz.
2023 Panama, Fransa, İsviçre ortak yapımı filmin genç yönetmeni Andrés Peyrot Panama’nın Karayip kıyılarındaki Ustupu Adası’nda 1975 yılında çekilmiş ve anında kaybolmuş bir belgeselin peşine düşüyor.
Yörenin kadim halkı Kunalar hakkında antropolojik malumat kadar günümüzde silikleşmiş geleneksel bazı nüansları da belgelemiş filmin aranma, bulunma ve yıllar sonra yerel halka nihayet gösterilme sürecinin seyirciyi kolaylıkla büyüleyebileceğini kimse inkâr edemez. Üstelik gezegenin nispeten daha saf olduğu bir dönemde çekilmiş ilk filmin yönetmeni 1962’de Oscar ödülü kazanan sinemacı Pierre-Dominique Gaisseau olunca, klişelere boğulmasına rağmen çağdaş formülün azami seviyede müspet neticeler vereceğinden kimsenin pek şüphesi olmaz.
Gelin görün ki gezegenin en değerli sinema ödülü muamelesi gören Oscar’ın........
© Bianet
visit website