Yapay zekâ yeni bir tehdit mi yoksa kurtarıcı mı?
Sizleri uzun bir süredir uzay konusunda ve nükleer enerji gibi konularda bilgilendiriyorum. Daha önceki haftalardaki yazılarımda bahsettiğim gibi Asya ve Batı arasında ciddi bir uzay yarışı ve uzay kaynaklarına erişim için bir çaba var ve en son Uzay Kongresi’nde tüm dünyada uzay konusunda olan gelişmeleri detaylı yazdım. Ancak uzay ve enerji dışında üçüncü çok önemli bir konu ise yapay zekâ!
Şu an baktığımızda yapay zekâ tamamen her alanda günlük hayatımıza dahil olmuş durumda. Kimi bilim adamı yapay zekâyı tehdit olarak görürken kimi uzmanlar da onu insanlığın bir kurtarıcısı olarak görüyor.
Aslında uygarlık için çok ciddi bir fayda barındırma potansiyeli olan yapay zekâ aynı zamanda kötü kullanılırsa daha önce hiç karşılaşmadığımız problemleri de oluşturabilir.
Öncelikle, yapay zekânın getirdiği fırsatları ele alalım. Yapay zekâ sağlık, eğitim, sanayi, tarım ve ulaşım gibi çeşitli alanlarda verimliliği artırarak insan hayatını kolaylaştırabilir.
Örneğin, sağlık sektöründe yapay zekâ, hastalıkların erken teşhisi ve tedavisinde devrim yaratabilir.
Özellikle karmaşık hastalıkların tanısı için kullanılan görüntü işleme teknikleri, hastalıkları daha erken evrede tespit etmeyi sağlıyor ve şimdi bile yapay zekâ sayesinde erken teşhis alıp hayatı kurtulan binlerce hasta mevcut.
Önümüzdeki on yıl içinde, bu tür yapay zekâ tabanlı tanı sistemlerinin daha yaygın hale gelmesi bekleniyor. Eğitim alanında ise kişiselleştirilmiş öğrenme platformları sayesinde öğrenciler, bireysel ihtiyaçlarına göre eğitim alma imkânına sahipler. Bu sayede her öğrencinin öğrenme süreci daha etkin hale gelebiliyor ve eğitimde fırsat eşitliği sağlanabiliyor.
Yapay zekânın üretim sektöründe de büyük bir dönüşüm yaratması bekleniyor. Endüstri 4.0 ile birlikte daha fazla........
© Aydınlık
visit website