Ekonomi yönetiminin yüzü sadece Batı’ya dönük
Haziran 2023’de göreve gelen Sn. Mehmet Şimşek ve ekibi geçen bir yıl içinde çok sayıda yabancı yatırımcı toplantıları organize etti. ‘Sıcak para’ olarak adlandırılan portföy yatırımları ve doğrudan yatırımların Türkiye’ye çekilmesi için yapılan toplantılar medyada biraz da abartılarak ‘büyük yabancı akını’ olacağı şeklinde servis edildi. Ekonomi yönetiminin göreve başladıktan hemen sonra Körfez ülkeleri ve Suudi Arabistan’la yaptığı toplam 100 milyar dolarlık anlaşma piyasalara büyük umut verdi.
Bu anlaşmalar ağırlıklı olarak doğrudan yatırım için ileri teknoloji, lojistik, finans, gıda gibi sektörlere yapılacak yatırımları içeriyordu. İlerleyen aylarda eski TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın görevde olduğu dönemde yapılan toplantılardan birinde toplam 50 trilyon dolarlık fonların bulunduğu açıklandı. Ancak bir yıl geçmiş olmasına ve oluşturulan yüksek beklentiye rağmen yabancı portföy yatırımları birkaç milyar doları geçmedi. Doğrudan sermaye yatırımları ise yılbaşından bugüne 1,5 milyar dolarla sınırlı kaldı.
Seçim sonrasında faiz arbitrajı olarak da adlandırılan ‘carry trade’ ekonomi yönetiminin imdadına yetişti. Carry trade işlemi düşük faizli bir ülkede borçlanıp yüksek faiz veren ülkeye transfer ederek faiz geliri elde etmektir. Bu işlemde iki önemli risk bulunur; yüksek faiz veren ülke para biriminin aşırı değer kaybetmesi ve düşük faiz veren ülke para biriminin aşırı değerlenmesi. TCMB, TL’nin döviz karşısında değer kaybını kontrol altında tutması ve yüksek faiz nedeniyle kısa vadeli carry trade için uygun ortam oluştu.
Türkiye’de yabancıların carry trade işlemleri seçim öncesinde başladı. Seçim sonrasında iyice yoğunlaşan işlemler ülkeye sıcak para girişini artırdı. Carry trade ile dolar bazında elde edilen net faiz yüzde 12 ile dünya rekoru kırdı. Carry’e ek olarak tahvil piyasasına 2,8 milyar dolar giriş oldu. Yabancılar hisse senedi piyasasına şimdilik ilgi göstermediler. Son günlerde Şimşek ve ekibine desteğini esirgemeyen neoliberal ekonomistler onlarca milyar dolar sıcak para girişi olduğunu iddia ediyor. Ancak bu iddialar doğru değil.
TCMB, yabancı girişi, döviz mevduatlarından çözülenler, alınan yabancı krediler gibi kalemlerle döviz piyasasına giren dövizi satın alarak ve biriktirerek rezervlerini güçlendirdi. Kısa vadeli işlem yapan manipülatörleri engellemek için kapatılan SWAP kanalları konusunda ekonomi yönetimi şimdilik temkinli bir tutum içinde. Son aylarda gelen sıcak para bize gösterdi ki SWAP kanalları kapalıyken de sıcak para girişi olabiliyormuş. Oysa mandacı neoliberaller yıllardır her fırsatta aksini iddia ediyordu.
Peki, neden trilyon dolarların........
© Aydınlık
visit website