menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ABD neoliberalizmin bitişini sessizce kabul etti

19 19
05.07.2024

Kasım ayının 5'inde yapılacak ABD seçimleri öncesinde Amerikan siyasetinde tansiyon yükselmeye başladı. Siyasi gündemin ötesinde geçen birkaç yıl içinde Amerikan ekonomisinin yönü ile ilgili önemli gelişmeler yaşandı.

ABD’de yaşanan bankacılık krizinin hemen ardından 27 Nisan 2023’te Joe Biden yönetiminin çekirdek kadrosunda bulunan Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan önemli bir konuşma yaptı. Konuşma esasen ABD’nin izlediği 40 yıllık Ortodoks neoliberal politikaların iflasını ve ‘Yeni Washington Konsensüsü’ adı altında devletçi bir ekonomik modelin uygulanmaya başladığını ilan ediyordu. Bir Amerikan Ulusal Güvenlik Danışmanı’nın bu açıklamayı yapması konunun ABD için ne kadar önemli olduğunu bize gösteriyor. Önce açıklamanın önemli başlıklarına, ardından fiili uygulamalarına bakalım.

Biden yönetimi geçen yıl yaptığı açıklamada küreselleşmenin sona erdiğini duyurmuştu. Biden yönetimi ‘normalleşme’ sözü verdi, yönetiminin ilk iki yılında sosyal harcamaları ve kamu yatırımlarını tarihi yüksek seviyelerde artırdı. Sayın Mehmet Şimşek’in ve neoliberallerin ‘normalleşme’ olarak adlandırdıkları Ortodoks politikalar ABD’de son yıllarda ‘anormal’ olarak tanımlanıyor.

Biden, Kongre'deki ilk konuşmasında ülkeye yapılan kamu yatırımı ve altyapı yatırımlarının Amerika'yı tam anlamıyla dönüştürdüğünü hatırlattı. Devletin piyasalara müdahalesine yönelik bu savunması ABD başkanlarının alışageldiğimiz liberal söyleminin tam tersini ifade ediyor ve kamucu/Keynesçi politikalarıyla ünlü eski ABD Başkanı Roosevelt’i çağrıştırıyor.

Jake Sullivan'ın konuşması neoliberalizmin Amerikan siyasi ve entelektüel yaşamı üzerindeki hâkimiyetinin zayıfladığı bir dönemde gerçekleşti. Sullivan, Brookings Enstitüsü'nde yaptığı konuşmada, ‘küresel ekonomi politikasında, kalkınmayı cezalandırmak yerine devletin yönlendirmesini teşvik edecek, çalışma standartlarını aşındırmak yerine güçlendirecek, kalkınmayı sürdürecek’ Yeni Washington Uzlaşmasının ilkelerini ayrıntılarıyla anlattı.

Bidencılık olarak adlandırılan yeni ekonomi doktrini sözde ‘küresel ekonomiyi insanileştirmeyi, aynı zamanda büyüme potansiyelini artırmayı’ hedefliyor. Sullivan’a göre ‘ABD'nin müttefiklerinin korkularının aksine, Amerika'nın bu yeni paradigmada kazanımlarının dünyanın geri kalanının pahasına olması gerekmiyor’.

Programa bütün olarak baktığımızda ABD ekonomisinin başta Çin olmak üzere diğer ülkelere olan bağımlılığın azaltılması ve ABD’de üretimin desteklenmesi amaçlanıyor. Dolayısıyla sadece ABD’nin rakipleri değil tüm müttefiklerinin aleyhinde gelişecek, korumacı bir ekonomik paradigmanın temelleri atılıyor.

Program, esasen ABD’nin kırk yıl boyunca uyguladığı ekonomi modelinin kapsamlı bir eleştirisidir. Adı açıkça telaffuz edilmeden neoliberalizm yerden yere vuruluyor. Sullivan'a göre Ortodoks neoliberal politikaların üç temel hatalı önermesi var.

Birincisi, ‘serbest piyasa verimli ve etkindir’.

İkincisi ‘ekonomik büyüme nasıl olursa........

© Aydınlık


Get it on Google Play