menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Bir hain nasıl yetiştirilir?

81 24
20.04.2024

Çarşamba yayımlanan yazımızda 2005’te kaybettiğimiz Attillâ İlhan’ı rahmetle yad etmiştik. ‘Bir Hain Nasıl yetiştirilir’ yazısı İsrail’in Türkiye’de neden İsrail’den daha güçlü olduğunu gösteren kayda değer, eski ama eskimeyen bir yazı:

"İstihbarat dünyasında 'kuş yumurtası üretmek' diye bir deyim vardır. Diyelim ki X ülkesinde bundan 20 sene sonra yapmak istediğiniz uzun vadeli bir operasyon var. Bu operasyon için size çeşitli provokatörler lazım ve en güvenilir provokatör kendi yetiştirdiğinizdir. Bu iş için yetenekli ama geleceği parlak olmayan zayıf karakterli bir 'yumurta' bulunur… Medya parlatmaları ve şirket sponsorluklarıyla ülkede sözü dinlenen bir Profesör haline getirilir. Gerekirse tüm araştırma ve kitapları da eline hazır olarak verilir.
Ülkedeki insanlar bu kişinin yazdığını sandıkları muhteşem eserleri okur ve ona olan saygıları artar. Böylece yumurta kuluçka aşamasını bitirmiş ve çatlayıp güzel bir kuş olma zamanı gelmiştir… Medya yoluyla müthiş radikal açıklamalar yapmaya başlar ve tüm ülkeyi karıştırır. Aynı anda kendisi gibi yetiştirilen diğer yumurtalar da farklı faaliyetlere girişirler… Ferit Orhan Pamuk beyin (kimsenin bilmesini istemediği göbek adı Ferit'tir) aslında ülkesine bu kadar muhalif olmasına bir sebep yoktur. Hani fakir ve hayatını zorluklar içinde geçirmiş, içeride yatmış birisi olsa belki anlayacağım ama Orhan Pamuk sülalece aristokrat tabakasına mensuptur ve bugün eleştirdiği devletin çok ekmeğini yemiştir.

Mesela dedesi Cumhuriyet'in ilk mühendislerindendir ve özellikle Atatürk, İnönü dönemlerinde yapılan demiryolu hamlesinde büyük ihaleler alıp kısa zamanda zengin olmuştur. Oğulları bu koca servetin büyük kısmını sefahatle tüketseler de Orhan Pamuk'un zengin bir hayat sürmesine yetecek kadar servet kalmıştır... Orhan Pamuk'un hayatının ilk evrelerine baktığımız zaman koca bir başarısızlık olduğunu görüyoruz. 30 yaşına kadar iki okul değiştirmiş ve sırf askerliğini kısa dönem yapmak için Gazetecilik okumuş bir insan. İlk başlarda ressam olmak isterken sonra yazarlığa sarıyor. Yıllarca evinin odasına kapanarak ödüller alan ama kimsenin para vermek istemediği romanlar yazıyor. Tam artık buraya kadarmış aşamasına geldiği anda sihirli bir değnek değmiş gibi Orhan Pamuk'un kitapları satmaya ve yurt dışında tanınmaya başlıyor.

Benim kanaatimce bu değneğin izini Amerika'da sürmek lazımdır. Amerika'ya gitmeden önce Orhan Pamuk üzerinde derin etkileri olduğu anlaşılan birisinden bahsetmek lazım. Bu kişi Orhan Pamuk'un erkek kardeşi Şevket Pamuk. Şevket........

© Aydınlık


Get it on Google Play