Yemen Denizi’nin Gücünü Yağmalayan Batı
Dünyadaki bakir tarım arazilerinin `’ı; kromun ’i, kobalt ve platinin ’ı, tantalitin p’i, uranyumun g’si, manganezin d’ü; altının P’si, elmasın 0’u ve 2’nci en büyük yağmur ormanı Afrika’dadır. Diğer taraftan Afrika, 3 bin 315 etnik grubu ve 2 binden fazla konuşulan dili ile dünyanın geri kalanına göre inanılmaz düzeyde kültürel çeşitlilik gösterdiğinden, yani yapay gerilim üretme potansiyeline sahip olduğundan, emperyalizmin av alandır. Dünya nüfusunun ve coğrafyasının yaklaşık 1/7’sini oluşturan Afrika, dünya üretiminin yalnızca 1/20’sini yapabilmektedir. Genç ve dinamik nüfusuna rağmen bu kadar düşük üretimden; Afrika ekonomilerinin sistematik baskı ile hâlâ endüstrileşemediklerini; yalnızca tarım ve madencilik yapmaya mecbur bırakıldıklarını; sermaye gereksinimlerini kıymetli tarım ve maden ürünlerini ucuza satarak karşılamaya çalıştıklarını anlamalıyız. “Yeni sömürgecilik” olarak bilinen bu hileli yöntem yetmiyormuş gibi, emperyalist Batı’nın Afrika’daki siciline “balık hırsızlığı” ile “jeopolitik hırsızlığı” da eklemek gerekir.
Türkiye’nin doğal afet kabusu, “deprem” iken; Afrika Boynuzu dediğimiz Somali, Cibuti, Eritre ve Etiyopya’nın doğal afet kabusu, “çekirge sürüleri”dir. 5-10 yılda bir Afrika Boynuzu’ndan geçen çekirge sürüleri, bu ülkelerde yüzbinlerce insanın açlıktan ölmesine yol açarlar. Açlık ile savaşan bu ülkelerin can simidi, denizlerindeki balıklardır. Protein gereksinimlerini karşılama yöntemi olarak, Afrikalıların P’si için balıktan başka bir şey yoktur. Ayrıca Afrika Boynuzu’nda balıkçılık, en yoksul kesimin mesleğidir. Somali’nin güney suları ile kuzeyindeki Yemen Denizi’nin (Aden Körfezi) kaliteli balıkları, Somalilerin açlıktan yok olmalarını önleyen en kritik besin kaynağıdır.
Sömürgeciliğin sosyo-ekonomik yıkımı yetmezmiş gibi, açlıkla mücadele hâlindeki Somaliler, yarım yüzyıldır emperyalist Batı’nın trol balıkçıları yüzünden “daha da aç” kalmaktadırlar. Avrupalı, Amerikalı ve Japon trol balıkçıları yılın 365 günü Somali sularında, teknolojik trol yeteneklerini kullanarak açlık çeken Somalilerin balıklarını göstere göstere çalarlar. Örneğin, Avrupa Birliği’nde tüketilen yıllık 405 bin tonluk tuna balığının S’ü Somali sularından çalınan balıklardır. Ayrıca, Kızıldeniz’e girmek için Yemen Denizi’nden (Aden Körfezi) geçen gemiler, kirli yağ atıklarını (hatta toksik ve nükleer atıklarını bile) Somali sularına boşaltırlar. Az sayıda sahil güvenlik gemisi ile bunu önleyemeyen zayıf Afrika devletlerinin çaresizliği, Avrupalı ve Amerikalı balık hırsızlarının sayısını günden güne artırmıştır.
1991’den sonra iç savaşın başladığı Somali’de ciddi bir otorite........
© Aydınlık
visit website