menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

‘Batı Asya’nın temel sorunu: ‘Jeopolitik kimliksizlik’

20 33
27.07.2024

16 Temmuz 2024’te Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Türkiye coğrafi, beşerî, ekonomik ve tarihî bağları itibarıyla tek bir bloğa sıkıştırılamayacak bir ülkedir. Biz ne Batı için Doğu’ya sırtımızı döneriz ne Doğu için Batı’yı ihmal ederiz.” demişti. Özetle Cumhurbaşkanımız, jeopolitik olarak hem Doğuluyuz hem de Batılıyız anlamında, “kulağa oldukça hoş gelen” bir ifade kullanmayı tercih etmiştir.

Farklı bir yorum getirmek gerekirse, “Hem Jeopolitik Doğu’da hem de Jeopolitik Batı’dayız.” iddiasında olmak; coğrafi, beşerî, ekonomik ve tarihî bağları itibarıyla, “jeopolitik kimliksizlik, jeopolitik gücü kullanmaya korkmak, bu yüzden de sıklıkla taraf değiştirmeye meyilli olmak” anlamına da gelmektedir. Gerçekten de, “jeopolitik kimliksizlik”, yakın tarihimizde ve günümüzde, çoğu Batı Asya devletinde sık rastlanır bir “geçici kabulleniş” durumudur.

Günümüzde “güvenlik endişeleri” bahanesiyle emperyalist Batı; Karadeniz’den başlayıp Umman Denizi’ne kadar uzanan yarı-kapalı denizleri ifade eden Batı Asya Denizleri’ni büyük ölçüde işgal etmiş veya kilit altına almış durumdadır. Bu nedenle, çoğu Batı Asya devleti, emperyalizmden fırsat bulup da denizlerinin jeopolitik gücünden faydalanmaya cesaret edememekte; üstelik mümkün olduğunca “Jeopolitik Batı”ya yakın durmaya çalışmaktadır.“ Jeopolitik kimliksizliğe” yol açan bu saçmalığın, sebepleri olduğu gibi, oldukça basit çözüm yolları da var elbette. Cumhurbaşkanımızın vurguladığı “coğrafi, beşerî, ekonomik ve tarihî bağlar” üzerinden konuyu inceleyelim…

“Coğrafya kaderdir.” sözü, 14’üncü yüzyılın seçkin Doğulu coğrafyacılarından İbn Haldun’a aittir. Batı Asya Denizleri’nin bulunduğu coğrafyanın kaderi ise, kesintisiz “savaş ve çatışmalar” ile çizilmiştir. Bunun ana nedeni ise, Batı Asya Denizleri’nin Batı ile Doğu arasındaki esnek jeopolitik sınırları oluşturmuş olmalarıdır.

6.000 yıllık tarihî birikimi bulunan Batı Asya Denizleri; geçmişte olduğu gibi, bugün de Doğu ile Batı’nın esnek sınırlarıdır. Bu sınırlar, bazen Batı Akdeniz’e dayanır; bazen de -günümüzdeki gibi- Umman Denizi’ne geriler. Özgün bir dinamizmi bulunan bu yarı-kapalı denizler, farklı uygarlıkları karşı karşıya getirmiş olmaları nedeniyle,........

© Aydınlık


Get it on Google Play