menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni bir kent miti ile yaratılan Çin

31 7
04.11.2024

Toplumlar, her zaman yeni bir mit arayışındadır. Yaşadıkları zorluklardan, çıkmazlardan yola çıkarak eskisinden farklı bir anlam ortaklığına ihtiyaç duyarlar. Bu, dünyada güçlü olmanın önkoşuludur. Antik dönemden beri tarihin “kent-devlet” terimiyle nitelendirdiği devletler, kendilerine mit belirlerler. Devletin yeni düşünüş biçimi zamanla yaygınlaşır, toplumla bütünleşir. Bu, ülke içinde yaşayan insanları da bir arada tutmanın kadim bir yoludur. Bir devletin var olması için gerekli olan her şey sıfırlanır, yeniden tanımlanır. Mit, korkulardan beslenir, yeşerir. Çin, sömürge olduğu dönemi “aşağılanma yüzyılı” olarak kabul etmektedir.

Bunu aşmanın yolu Xi Jinping’e göre teknolojiye, ekonomiye dayalı yeni bir Çin Rüyası yaratmaktır. Çünkü gelecek ancak tarihi akılda tutarak kurulabilir. Ama aynı zamanda tarih, bundan sonra kurgulanacak yeni rüyalar için karşı durma, reddetme de içerir. Çin Rüyası yeni bir tarih anlatımı, uzun bir tarih sürecini vaat etmektedir. Bu “Çin halkının büyük uyanışı” anlamını taşımaktadır.

Çin’de Değişimi Yansıtan En Önemli Oluşum Kentler

Çin sağlık, eğitim hizmetleriyle, kültürel, sosyal mekânlarıyla, iş olanaklarıyla, modern bir kent miti yaratarak insanlarına, yaşamlarını sürdürmenin ötesinde çağın gereklerine uygun (!) “yeni bir var oluş” sunuyor. Çinliler, Jetgiller misali bir bilim-kurgu filminin kahramanı gibiler… Kendini bir bakıma bu kentler üzerinden tanımlayan Çin, üretim, tüketim ilişkilerini de yine kentler üzerinden yeniden kurgulamaktadır. Çin karakterli sosyalizmin büyülü dünyası, artık yüzlerce metre yükseklikte gökdelenlerden oluşan “modern” kentlerdir. Batılı bir yaşam tarzını yansıtan bu kentlerde kalabalık nüfus için 30-60 metrekarelik dairelerden oluşan gökdelenler adeta bir zorunluluk! Kamu........

© Aydınlık


Get it on Google Play