İvme ve İleri
İnsan, tarihin içinde ve tarih, insanın içinde. Buna insanlığın ortak hafızası diyebiliriz. Bugünleri anlamak, yarınlar için öngörü sahibi olmak için ortak hafızamıza, tarihimize başvururuz. Tarihin derinliklerine doğru yapacağımız yolculuk bizi düşünceler tarihiyle buluşturur.
Her şey bir düşünceyle başlar; teori ve pratik ya da eylem ilişkisinin özü bu ifadedir. Devlet düşüncesi insanlığın önünde duran engelleri aşmak için insan aklının ürettiği devrimci çözümlerin zirvesindedir.
Devletin eylemi ne olacaktır? Bu soruyu baş köşeye koyalım çünkü sonucu bu soruya bağlayacağız.
Popüler yani yaygın tartışmalardan biri teknolojilerin insanlığı nereye götürdüğüdür. Ortak hafızaya başvuralım, Kaşgarlı Mahmud, Dîvânü Lügati’t-Türk’de “At Türk’ün kanadıdır” demektedir. Çinli arkeologlara göre At Arabası, M.Ö.2000- 800 yılları arasındaki Bronz Devri’nde üretilmeye başlanmıştır. At, Türk kavimlerini nereye götürdü? At insanlığı nereye götürdü? At bir hayvan ancak At arabası bir nakliye aracıdır. Öküz bir hayvan ama kara saban bir tarım aracıdır. Tekerleğin keşfi yada bir nehir salının icadı insan topluluklarının yeryüzünde daha özgür dolaşmasını sağlayan o günün teknolojik ilerlemelerdir.
Yakın dönem örneğimiz ise otomobillerdir ya da bizim kültürel kaynaklarımızdaki adlandırmayla arabalardır. Araba kelimesinin, Farsça rahvar kelimesinden türediği yazmaktadır kaynaklarda. Hız ve at kavramlarıyla ilişkilidir. Rahat kelimesinin anlamsal varlığında da sanki ata........
© Aydınlık
visit website