menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Demir ağlar

13 23
13.07.2024

Sorsalar, şiir derdim.

Kısa bir yaşam, eğer şanslıysan, anne ninnisi ile başlar; şansın yaver gittiyse de bir ömür ruha dokunur müzikler dinleyerek hayatın zorlukları arasında huzur duraklarında ruhunu doyurursun.

Her yaşımda şiirle aramı sıcak tuttum. Şiir beni, ben de şiiri çektim kendime. En kuvvetli bağları yakaladığım dostlukların şiirle mühürlenmiş hatıraları var.

Şiir benim komşumdu, İzmit’te.

Komşun Ruşen Hakkı ise şairle değil şiirle komşu oluyorsun. Şairin adını unutuyorsun ama “…İçinden tren geçen, çığlıklarını küpeler gibi takan dallarına ulu çınarların” şiiri geliyor aklımıza.

Şairin treninde katarlar üretim devriminin kaynaklarını taşıyor. Şiir dün de bugün de hüzün kovuyor.

Temiz yürekli Mehmet Esmer abimizin değerli oğlu Gözen Esmer’in Aydınlık sayfalarında “Günümüzde Türk Şiiri Soruşturması” başlığıyla tartışmaya açtığı şiir konusunu ilgiyle takip ediyorum.

Demiryolları, Asya Çağının Demirden Elleri

Ülkelerin hatta ülkelerin de dahil oluğu üst medeniyetlerin en önemli başarı ölçütlerinden biri “ulaşım yeteneği” ya da “ulaştırma”dır.

Bilinen ilk raylı sistem 1550 yılında Fransa’nın Alsace maden ocaklarında, insanlar ya da atlar tarafından çekilen dekoviller için tahta kullanılarak kurulmuş. Öncesi de vardır. İlk madeni ray ise 1776 yılında İngiltere, Sheffield’de kullanılmış. Raylı sistemlerle insan taşıma fikri ise buhar motorunun icadı ile gerçekleşme olanağına kavuşmuştur. 1800’lü yıllarda ise demiryolu taşımacılığının başlangıcına ve gelişimine tanık olunmuştur. Türkiye’nin bugünkü sınırları içinde ilk demir yolu ise 1856 yılında Aydın-İzmir arasında kurulmuştur. 2022 yılı sonu itibariyle resmi kayıtlara göre 1.460 km’si hızlı tren olmak üzere toplam 13 bin 128 km’lik bir demiryolu ağına sahibiz.

Demiryolu emperyalizmin sömürü gücünü arttıran, hızlandıran bir sistem olarak değerlendirilmiştir. İngiltere, 1852 yılında üç şehri dışında ülke geneline yayılan bir demiryolu ağına sahip olmuştur. Sonrasında ise filmi az çok biliyoruz. Özellikle Hindistan’ın sömürgeleştirilmesinde demiryolunu etkili bir şekilde kullanıyorlar. Ancak demiryolları Hindistan’ın da gelişmesine neden olunca İngiltere derhal karmaşık bir tarife sistemi kurgulayarak Hintlilerin demiryoluna erişimini imkansızlaştırmıştır. Görünüz işte emperyalizm dün neyse bugün de o. İngiltere üretici Hindistan ise tüketici, pazar oldu. Üstelik tükettiği ürünler kendi ülkelerinden çıkan hammaddeler ile üretiliyordu. Ne büyük dersler........

© Aydınlık


Get it on Google Play