Devlet Aklı ve kararı
MHP Genel Başkanı, Bilge Lider Dr. Devlet Bahçeli ilk defa partisinin TBMM Grup Toplantısında çağrı yaptığında, teröre müzahir siyasetçiler şaşkınlık yaşarken; bizim mahallenin sakinleri de meseleyi nereye oturtacağını bilememişti.
Evet, açıklayan ve açıklananın niteliği zaten çok önemliydi. Dr. Devlet Bahçeli gibi, ‘taviz vermez bir Ülkücü’, ülkemizin 40 yıldır maruz bırakıldığı terörün bir numaralı sorumlusunun, hem de TBMM çatısı altında konuşmasını ve PKK’nın lağvedildiğini açıklamasını teklif ediyordu.
PKK’nın siyasî uzantısı DEM Partisi, ilk anda yaşadığı şaşkınlığın ardından, dağdan gelen kaş-göz belertmenin de korkusuyla, Dr. Bahçeli’nin çağrısına karşı cephe alır bir görüntü vermeye başladı. Zaten aksini de beklemezdik.
Bizi esas ilgilendiren, milliyetçi-muhafazakâr kimlikli mahallelerden gelecek yankılardı. Yani bizim mahalleler… Siyaseti ‘tekke kültürü’ zaviyesinden gören iyi niyetlilerimiz, konuya duygusal boyutuyla dalış yaptı. Onlara göre; bebek katili, terör elebaşı, idam mahkûmu bir mahlûk, nasıl olur da TBMM gibi yüce bir çatının altında konuşma yapabilirdi. Ki, konuşacağı konu, terör örgütünün tasfiyesini duyurmak olsa bile…
Cumhur’un AK Parti kanadına yakın bazı ‘kaygıseverler’ ise, Dr. Bahçeli’nin, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’dan habersiz, deyim yerindeyse ‘kendi kafasına göre’ açıklama yaptığına dair temelsiz yorumlarda bulundu.
Oysa bilinmesi gereken; Dr. Bahçeli gibi, devleti ve milleti çok iyi tanıyan ve kişiliği en küçük tavizi bile kaldırmayacak keskinlikte olan bir liderin, ülkenin geleceğini birebir etkileyecek böylesi bir konuda ‘boş konuşmayacağı’ idi. Daha açık söyleyelim: Dr. Bahçeli’nin çağrısı, akşam karar verilip de sabah beyan edilmiş bir öneri değildir. Tam........
© Anadolu Gazete
visit website