GİRİŞ…

“Azerbaycanlılar Soykırım Günü”’ başlıklı üç bölümde ibaret makale dizisinin kapsamında ilk iki bölümü dün ve daha önceki gün yayımlanmış olup son bölümü de bugün okuyucular ile paylaşılacaktır. Makale dizisinin ilk iki bölümü kapsamında Jülyen ve Gregoryen Takvimlerinden kaynaklanan farktan, Rusya’da 13 Mart 1917 tarihinde Çarlık Monarşisinin sona ermesiyle sonuçlanan Şubat Derimi ve bu devrimden sekiz ay sonra 7 Kasım 1917 tarihinde Rusya’da merkezi iktidarın Bolşeviklerin eline geçmesiyle sonuçlanan Ekim Devrimi’nden, Aralık 1917 ayı ortalarında Lenin’in emriyle Bolşevik silahlı unsurların kurucu meclisi basması sonucu kurucu meclisin dağıtılması sonucu Rusya’da Bolşeviklerin kontrolünde baskıcı bir idare başladığından, Şubat ve Ekim Devrimleri nedeniyle istikrarsızlaşan Güney Kafkasya’dan ve 31 Mart Katliamı’ndan bahsetmiştik. Makale dizinin son bölümünü içeren hususlar da aşağıdadır.

Azerbaycan Türklerinin katledildiği 31 Mart Katliamı’nın ardından sadece millî çizgideki basın organları değil, kendi sayfalarında bu soykırımla ilgili olarak sadece kuru istatistikî veriler yayımlayan sol görüşlü birkaç gazete dahi kapatılmış, Bakü Halk Komiserleri Sovyeti basın bürosunun kararıyla “Mart Olaylarını yanlış yorumladıkları, açıkça kindar makaleler yayınladıkları ve birleşik sosyalist cephede yer almadıkları” gerekçesiyle Kaspi, Bakü, Bakinets, Vesti Baku ve (Menşeviklerin) Naş Golos isimli gazeteleri kapatılmış, beyannâme ve duyurularının yayımlanması da yasaklanmıştır.

Mart Gırgını sonrası Bakü’de kurulan geçici Sovyet hükûmetinde beş Ermeni, üç Rus, bir Gürcü ve sadece iki Azerbaycan Türkü görev almıştır. Nüfusa göre böylesi bir temsil dağılımı ise çok insafsızcaydı.

Ermenilerin Bakü’de yaptığı katliamdan sonra Bakü Sovyetinin toplantısında konu ile ilgili bilgi veren Bolşevik [1] Suhartsev sevinçle: “Türkiye’nin Bakü cephesinin alındığını” müjdeliyordu. Bakü Sovyeti Lideri Şaumyan da 13 Nisan’da Halk Komiserleri Sovyetine Bakü olayları ile ilgili haberi şu şekilde iletiyordu:

“Üç gün zarfında Bakü’de şiddetli çatışmalar boy gösterdi, bir tarafta Ermeni millî birlikleriyle beraber (aynı safta) dövüşen Kızıl Ordu, diğer tarafta Müsâvât Partisi’nin idaresindeki Müslüman kuvvetler vardı. Sonuç bizim açımızdan güzel oldu. Düşman (Azerbaycan Türkleri) tamamen imha edildi”.

Azerbaycan basını, olayları, 1825-1855 döneminde hükümdarlık yapan Çar I. Nikolay ve 1894-1917 döneminde hüküm süren Çar II. Nikolay dönemlerinde dahi görülmemiş bir mezâlim ve soykırım olarak tanımlıyordu. Antranik Ozanyan, Amazasp, Lalayan ve Emiryan’ın liderlik ettiği Er-meni terör çeteleri, ülkenin çeşitli yerlerinde Azerbaycan Türklerine karşı terör faaliyetleri ve katliamda bulunmuştur. Bu olaylarda 7.000’den fazla Ermeni askeri de aktif rol almıştır. Bakü Sovyeti Lideri Şaumyan aracılığıyla Moskova’daki Bolşevik merkezî yönetimden güvence alan Ermeni çeteler, mezâlime devam ederek Nahçıvan, Zengezur ve Dağlık Karabağ bölgelerine saldırarak Ermenistan’ın da taraf olduğu Batum Antlaşması’nı (04.06.1918) da tanımadıklarını gösterdiler.

1918 Mart Olayları sonucunda Bakü’de iktidar tamamen Bolşeviklerin eline geçtikten sonra, Bakü’deki mevcut yönetimin 13 Nisan’dan sona erdiği 31 Temmuz’a kadar “Bakü Komünü” olarak tanınır.

31 Temmuz 1918 tarihinde Bakü Bolşevik yönetiminin iktidardan düşmesi üzerine Bakü’de Menşevik, Taşnak [2] ve (kısa adı) SR (olan Socialist Revolutionary Party - Sosyalist Devrimci Parti) [3] ittifakı yönetime hâkim olmuş, Şaumyan da dâhil iktidardan düşen Bakü halk komiserlerinin Bakü’den kaçma girişimleri başarılı olamamış ve yeni yönetim tarafından hapse atılmışlar, 15 Eylül 1918 tarihinde Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’ye girmesinden sonra, İngilizler ve Bolşevik karşıtları tarafından Hazar Gölü’nün karşı kıyısındaki (bugünkü ismi Türkmenbaşı olan) Krasnodovsk’a götürülüp orada yirmi altı komiser ile birlikte kurşuna dizilmiştir.

Gerek 30 Mart - 1 Nisan 1918 olayları esnasında Bakü, ikâmet eden Azerbaycan Türkü ve Ermeniler arasında çıkan çatışmalarda, gerekse de Bakü Komünü (13.04 – 31.07.1918) olarak bilinen dönemde Azerbaycanlı soydaşlarımızı ve diğer yerel Müslüman halk sayısız sıkıntılarla karşı karşıya kalmıştır.

30 Mart - 1 Nisan 1918 döneminde gerçekleşen katliamın en yoğun olduğu gün 31 Mart olduğu için bu katliam “31 Mart 1918 Katliamı” yahut “Mart Gırgını (Katliamı)” olarak da bilinir.

Azerbaycan’daki Ermeni katliamı ve zulmü, Osmanlı Harbiye Nazırı Enver Paşa’nın talimatıyla Nuri Paşa komutasında kurulan Kafkas İslam Ordusu’nun Azerbaycan’a yardıma gelmesi ve Azerbaycanlı soydaşlarını Bakü’deki Rus-Ermeni Koalisyonu zalim idareden kurtarmasıyla son buldu.

Azerbaycan’da yıllardır dünya kamuoyunun 1918 yılında Ermeniler tarafından uygulanan mezalim ve katliamın “soykırım” olarak kabul ettirilmesi konusunda çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. Konuya ilişkin merhum Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, 1998 yılında imzaladığı kararname ile 31 Mart gününün, “Azerbaycanlılar Soykırım Günü” olarak anılmasına karar vermişti.

Mart Gırgını (31 Mart Katliamı)’nın yıldönümünde ve Azerbaycanlılar Soykırım Günü münâsebetiyle 30 Mart - 3 Nisan 1918 döneminde Bolşevik ve Ermeni kuvvetleri tarafından katledilen Azerbaycanlı Türkler ile Kafkasya kökenli diğer Müslüman şehitleri saygı ve rahmetle yâd ederim. Cümlesinin ruhu şâd olsun.

2024. Bu makalenin / yazının içeriğinin telif hakları yazarına ait olup, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu gereği kaynak gösterilerek yapılacak kısa alıntılar ve yararlanma dışında, hiçbir şekilde önceden izin alınmaksızın kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayımlanamaz ve dağıtılamaz.

SON NOTLAR

[1] Bolşevik: Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi (RSDİP)nin 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında parti, bünyesindeki iki farklı hizipten Julius Martov’un liderlik ettiği (ve “azınlıkta kalanlar” anlamında kullanılan) Menşevikler ile Lenin’in liderlik ettiği (ve “çoğunlukta kalanlar” anlamında kullanılan) Bolşevikler şeklinde ikiye gruba bölünmüştür. Kongrede Lenin yanlıları çoğunlukta olduğu için Rusça çoğunluk anlamına gelen Bolşevik olarak, azınlıktaki Martov yanlıları da Menşevik olarak adlandırılacaktır. Kongreden sonra iki taraf arasında birleşme girişimleri olsa da birleşme gerçekleşmeyecek ve 1912 yılında kesin ayrım yaşanacaktır. Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı alacaklar ve sonra da Sovyetler Birliği'ni kuracaklardır.

[2] Taşnaksutyun: Taşnak Partisi ya da Ermeni Devrimci Federasyonu (Ermenice: Daşnaktsutyun), bir radikal milliyetçi Ermeni siyasî örgütüdür. Ermenistan'ın bağımsızlığını sağlamak amacıyla 1890 yılında kurulmuştur. Örgüt özellikle Rusya'daki Ermeni örgütleri başta olmak üzere birçok örgütün birleşmesinden oluştuğundan bu adın verilmesi uygun görülmüştür.

[3] Sosyalist Devrimci Parti ya da SR, 20. yüzyıl başlarında Rusya ve Sovyetler Birliğinde faaliyet gösteren bir siyasî partidir. SR programı hem demokratik sosyalist hem de çiftçi sosyalist çizgiyi takip etmiştir. RSDİP’in 1903 Kongresinde partinin üyelik tanımı üzerinde yaşanan ihtilaf sonucu meydana gelen ayrışma kapsamında bünyesindeki iki farklı hizipten Menşevikler ile Bolşeviklerin toprağın devletleştirilmesine karşı, SR toprağın toplumsallaştırılmasını savunmuştur. SR, kısa adı RSDİP olan Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisinden (Bolşevik ve Menşeviklerden) farklı olarak Marksist değildi. SR ayrıca RSDİP’ten farklı olarak işçi sınıfının değil, çiftçi sınıfının Rusya'nın devrimci sınıfı olacağına inanıyordu. SR 1917 yılından itibaren RSDİP’ten ayrılarak Bolşeviklerden yana tavır alan bir siyasî grup olmakla birlikte Ekim Devrimi’nden sonra iktidardaki Bolşevikler ile ciddî bir ihtilafa düşmüş, Bolşevikleri devirmeye yönelik bir isyana kalkışmışsa da bu girişimleri bastırılmış ve tasfiye edilmiştir. Tasfiye edilen SR’ler, 1917-1922 döneminde yaşanan Rusya İç Savaşında Bolşeviklerin safında bulunmuşlar ve her ne kadar yeniden yönetime katılmışlarsa da artık bir grup olarak varlıklarını sürdürememişler ve Bolşeviklere dâhil olmuşlardır.

---; “Ermeni Devrim Federasyonu”, http://tr. wikipedia.org/wiki/Ermeni_Devrimci_Federasyonu, Erişim Tarihi: 24.05.2020.

---; “Müsavat Partisi”, http://tr.wikipedia.org/wiki/M%C3 %BCsavat _Partisi, Erişim Tarihi: 24.05.2020.

---; “Sankt Petersburg”, http://tr.wikipedia. org/wiki/Sankt_ Peterburg, Erişim Tarihi: 15.12.2020.

---; “Sol SR” http://tr.wikipedia.org/wiki/ Sol_SR, Erişim Tarihi: 17.12.2020.

---; “Sosyalist Devrimci Parti”, http://tr.wikipedia.org/wiki/Sosyalist_Devrimci_Parti, Erişim Tarihi: 18. 02.2021.

Aşırlı, Akif; Azerbaycan Halk Cumhuriyeti Dönemi Basınında Kafkas İslam Ordusu, (Çev.: Azad Ağaoğlu), Bakı 2008.

Bourne, John; Who's Who in World War I, Routledge Taylor & Francis Group, New York - USA 2001.

Boz, Hakan; “Ermeni “Soykırımını” Tersten Okumak: Türklerin Büyük Felâketi”, Savaş ve Toplum: Savaş Üzerine Yazılar”, (Ed.: Gür-soy Akça & İkbal Vurucu), Eğitim Kitabevi, Konya 2016.

Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, C. 21, Milliyet Yay., İstanbul 1992.

Mustafayev, Beşir; “Nahçıvan Olayları ve General Andranik Ozanyan’ın Nahçıvan’daki Katliamı (Arşiv Belgelerinin İzinden)”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Erzurum 2012.

Paksoy, İrfan, Cihan Harbi’nde Osmanlı Devleti, Boğaziçi Yayınları, İstanbul 2018.

Sadıgov, Ramin “Rus İhtilallerinin Azerbaycan’a Etkileri”, Bağımsızlığa Giden Yol”, Gazi Türkiye, Bahar 2015/16, Ankara.

Phillips, Steve; Lenin and the Russian Revolution, 1st edition, Heinemann, Oxford-UK 2000.

Rzayev, Rashad; “Azerbaycan’a Yönelik Ermeni Terörizmi”, Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 2019, Cilt: 6, Sayı: 4, https: //dergipark.org.tr/tr/download/article-file/927362, Erişim Tarihi: 13.02. 2024.

Şahin, Enis; Türkiye ve Maverâ-yı Kafkasya İlişkileri İçerisinde Trabzon ve Batum Konferansları ve Antlaşmaları (1917-1918), TTK Bsmv., Ankara 2002.

Şengül, Hüseyin; “Ekim Devriminin 100. Yılı”, https://m.bianet.org/bianet/siyaset/190918-ekim-devriminin-100-yili, Erişim Tarihi: 20.01.2021.

Tekin, Aycan Taşcı; “Rus Devlet Teşkilatında Namestniklik Kurumunun Tarihçesi”, KAREN, 5/8, Trabzon 2019.

Veliyev, Afgan; “31 Mart 1918 Azerbaycanlıların ‘Soykırım Günü’dür”,31. 03.2022, https://www.dikgazete. com/yazi/31-mart-1918-azerbaycanlila-rin-soykirim-gunu-dur-4384.html, Erişim Tarihi: 05.02.2024.

Yaltırık, Mehmet Berk; “31 Mart 1918: “Azerbaycan Türklerinin Soykırım Günü”, https://qha.com.tr/ haberler/ 31-mart-1918-azerbaycan-turklerinin-soykirim-gunu/13757/, Erişim Tarihi: 25.02.2021.

Yerasimos, Stefanos; Kurtuluş Savaşı’nda Türk-Sovyet İlişkileri 1917-1923, İkinci baskı, Boyut Kitapları, İstanbul 2000.

Yüceer, Nâsır; “I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Azerbaycan ve Dağıstan’a Askerî ve Siyasî Yardımı”, (Ed. Hasan Celal Güzel, Kemâl Çiçek, Sâlim Koca), C. 13, Yeni Türkiye Yay., Ankara.

QOSHE - Azerbaycanlılar soykırım günü-3 - İrfan Paksoy
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Azerbaycanlılar soykırım günü-3

8 0
31.03.2024

GİRİŞ…

“Azerbaycanlılar Soykırım Günü”’ başlıklı üç bölümde ibaret makale dizisinin kapsamında ilk iki bölümü dün ve daha önceki gün yayımlanmış olup son bölümü de bugün okuyucular ile paylaşılacaktır. Makale dizisinin ilk iki bölümü kapsamında Jülyen ve Gregoryen Takvimlerinden kaynaklanan farktan, Rusya’da 13 Mart 1917 tarihinde Çarlık Monarşisinin sona ermesiyle sonuçlanan Şubat Derimi ve bu devrimden sekiz ay sonra 7 Kasım 1917 tarihinde Rusya’da merkezi iktidarın Bolşeviklerin eline geçmesiyle sonuçlanan Ekim Devrimi’nden, Aralık 1917 ayı ortalarında Lenin’in emriyle Bolşevik silahlı unsurların kurucu meclisi basması sonucu kurucu meclisin dağıtılması sonucu Rusya’da Bolşeviklerin kontrolünde baskıcı bir idare başladığından, Şubat ve Ekim Devrimleri nedeniyle istikrarsızlaşan Güney Kafkasya’dan ve 31 Mart Katliamı’ndan bahsetmiştik. Makale dizinin son bölümünü içeren hususlar da aşağıdadır.

Azerbaycan Türklerinin katledildiği 31 Mart Katliamı’nın ardından sadece millî çizgideki basın organları değil, kendi sayfalarında bu soykırımla ilgili olarak sadece kuru istatistikî veriler yayımlayan sol görüşlü birkaç gazete dahi kapatılmış, Bakü Halk Komiserleri Sovyeti basın bürosunun kararıyla “Mart Olaylarını yanlış yorumladıkları, açıkça kindar makaleler yayınladıkları ve birleşik sosyalist cephede yer almadıkları” gerekçesiyle Kaspi, Bakü, Bakinets, Vesti Baku ve (Menşeviklerin) Naş Golos isimli gazeteleri kapatılmış, beyannâme ve duyurularının yayımlanması da yasaklanmıştır.

Mart Gırgını sonrası Bakü’de kurulan geçici Sovyet hükûmetinde beş Ermeni, üç Rus, bir Gürcü ve sadece iki Azerbaycan Türkü görev almıştır. Nüfusa göre böylesi bir temsil dağılımı ise çok insafsızcaydı.

Ermenilerin Bakü’de yaptığı katliamdan sonra Bakü Sovyetinin toplantısında konu ile ilgili bilgi veren Bolşevik [1] Suhartsev sevinçle: “Türkiye’nin Bakü cephesinin alındığını” müjdeliyordu. Bakü Sovyeti Lideri Şaumyan da 13 Nisan’da Halk Komiserleri Sovyetine Bakü olayları ile ilgili haberi şu şekilde iletiyordu:

“Üç gün zarfında Bakü’de şiddetli çatışmalar boy gösterdi, bir tarafta Ermeni millî birlikleriyle beraber (aynı safta) dövüşen Kızıl Ordu, diğer tarafta Müsâvât Partisi’nin idaresindeki Müslüman kuvvetler vardı. Sonuç bizim açımızdan güzel oldu. Düşman (Azerbaycan Türkleri) tamamen imha edildi”.

Azerbaycan basını, olayları, 1825-1855 döneminde hükümdarlık yapan Çar I. Nikolay ve 1894-1917 döneminde hüküm süren Çar II. Nikolay dönemlerinde dahi görülmemiş bir mezâlim ve soykırım olarak tanımlıyordu. Antranik Ozanyan, Amazasp, Lalayan ve Emiryan’ın liderlik ettiği Er-meni terör çeteleri, ülkenin çeşitli yerlerinde Azerbaycan Türklerine karşı terör faaliyetleri ve katliamda bulunmuştur. Bu olaylarda 7.000’den fazla Ermeni askeri de aktif rol almıştır. Bakü Sovyeti Lideri Şaumyan aracılığıyla Moskova’daki Bolşevik merkezî yönetimden güvence alan Ermeni çeteler, mezâlime devam ederek Nahçıvan, Zengezur ve Dağlık Karabağ bölgelerine saldırarak Ermenistan’ın da taraf olduğu Batum Antlaşması’nı (04.06.1918) da tanımadıklarını gösterdiler.

1918 Mart Olayları sonucunda Bakü’de iktidar tamamen Bolşeviklerin eline geçtikten sonra, Bakü’deki mevcut yönetimin 13 Nisan’dan sona erdiği 31 Temmuz’a kadar “Bakü Komünü” olarak tanınır.

31 Temmuz 1918 tarihinde Bakü Bolşevik yönetiminin iktidardan düşmesi üzerine Bakü’de Menşevik, Taşnak [2] ve (kısa adı) SR (olan Socialist Revolutionary Party - Sosyalist Devrimci Parti) [3] ittifakı yönetime hâkim olmuş, Şaumyan da dâhil iktidardan düşen Bakü halk komiserlerinin Bakü’den kaçma girişimleri başarılı olamamış ve yeni yönetim tarafından hapse atılmışlar, 15 Eylül 1918 tarihinde Kafkas İslam Ordusu’nun Bakü’ye........

© Anadolu Gazete


Get it on Google Play