Demokrasi faşizmi
Kendi gibi düşünmeyeni ‘faşist’ ilan etme modası şimdi de. Sözcüğün kendisi anlamından saptı, beğenmediğine ‘faşist’ diyerek düşüncesini sıfırlayan bir aşağılama ifadesine dönüştü.
Yani faşizm zaten iyi bir şey değil de her beğenmediğine faşist deyince faşizmi olağanlaştırıyor, yumuşatıyorsun.
Örneğin ABD Başkanı Joe Biden, kendi gibi düşünmeyen liderlere ‘otokrat’ etiketi takıyor ama kendisini demokrasi havarisi bir demokrat olarak tanımlıyor. Tüm ABD başkanlarının kurtulamadığı bir sanrı bu. Dünyada ayak bastığı yerde ot, savaş, kargaşa bitmeyen ülkenin başkanlarına inanırsak demokrasi ve demokrat tanımını değiştirmek lazım.
70 yıldır dünyayı demokrasi, insan hakları, özgürlükler, serbest piyasa edebiyatıyla oyalayan, bu kavramları ülkelerin koşmasına engel prangalara dönüştüren ABD, İngiltere, İsrail öncülüğündeki Batı, kuyruğu ülkelerle bu kavramların içini tamamen boşalttı, boş teneke çınlamasıyla kulakları tırmalıyor her ağızlarından çıktığında.
Kovid-19 salgınında maskeleri eridi, Ukrayna-Rusya Savaşı’nda akmaya başladı, İsrail’in Filistinli soykırımını izlerken çıplaklar artık. Bu kavramların hiçbiriyle yakından uzaktan ilgileri kalmadı. Bizzat kendileri tepiniyor ‘ilke’ diye dünyaya sattıkları değerler üzerinde.
Demokrasi de insan hakları da özgürlükler de hukuk da serbest piyasa da kendileri içinmiş.
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell 2022 yılında ne demişti: ..Avrupa bir bahçedir.. Dünyanın geri kalanı ise tam olarak bir bahçe değil. Dünyanın geri........© Anadolu Gazete
visit website