Seçim yok ama Mansur Yavaş'ın ayak sesleri var!
Türkiye seçim tartışmalarını 'seven' bir ülke haline geldi. Milletin günlük yaşantısında karşı karşıya kaldığı problemlerin ilacı olarak seçim görülse de aslında bunun pek de ilaç olmadığı yüksek sesle dillendiriliyor.
Toplu taşıma araçlarında her gün birçok emeli amcamızın, teyzemizin "12 bin 500 TL emekli maaşı mı olur, insanlarla alay ediliyor, hakkımızı helal etmiyoruz!" serzenişini duyarak yolculuk ediyorum.
Çok sayıda öğrencinin "Sabah erkenden okula gidiyoruz, okuyup ne yapacağız? Üniversite bitirmek bile artık iş garantisi vermiyor!" serzenişine şahitlik ediyorum.
Gündelik işlere gitmek için sabahın nurunda otobüse binip ayakta balık istifi yolculuk eden kadınların "Oy verdik ama otobüs bile alınmadı, Ankara'da rezillik yaşıyoruz!" sitemine maruz kalıyorum.
Geçim sıkıntısı yaşayan işçi kardeşlerimizin dert yanan cümleleri kulaklarımı tırmalıyor. İnsanlar artık bağıra bağıra konuşuyor, bir duyan olsa diye!
Peki, gerçek hayatta bunlar yaşanırken, televizyon ekranlarında, gazete manşetlerinde neleri görüyoruz? Varsa yoksa seçim tartışmaları...
Türkiye'nin gündeminde ekonomi hâlâ birinci etken. Vatandaş, “İşler ne zaman toparlayacak, ne zaman rahat edeceğiz?” sorusuna yanıt arıyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katil........
© Anadolu Gazete
visit website