menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MODERN YAPAY ZEKA (YZ) İLLÜZYONU-1 

6 0
06.06.2024

“Geleceğin Dünyası, başucumuzda robot kölelerimiz emrimize amade beklerken içine uzanıp yatacağımız rahat bir hamak değil, zekamızın sınırlamalarına karşı gittikçe daha talepkar hale gelen bir mücadele olacak” Norbert Wiener – Tanrı ve Golem- 1964

MÜNİR KARATAŞ – “Sibernetik” bilimin kurucusu kabul edilen çağımızın önemli bilim insanlarından Norbert Wiener günümüzü ne kadar öngörü ile tarif etmiş. Bu çok değerli kitap bildiğim kadarıyla Türkçeye çevrilmedi. Yazı sonunda kitabın PDF ini bulabileceğiniz linki paylaşıyorum. Linkteki siteyi tavsiye ederim.

Mayıs ayında Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Film Yönetmenliği ve Tasarımı bölümünde Doç Dr Ragıp Taranç moderatörlüğünde “YZ ve Sinemanın geleceği” üzerine bir söyleşiye katıldım.

Soru bölümüne geçildiğinde öğrenciler büyük bir hayranlıkla denedikleri uygulamaların özelliklerinden söz ettiler. Bu deneyim ve öğrencilerle yaptığım sohbet, aldığım sorular “Asıl meselenin gözden kaçtığı, saplantılı ve neredeyse büyülenmiş bir şekilde YZ inanması ve bir üst akıl gibi kabulü” durumunda olduğumuzu bir kez daha farketmemi sağladı.

Büyülenmek” den sıyrılıp bu sistemlerin insanlığa ne kadar faydalı olduğunu/olacağını sorgulamamız ve “makine yararlılığı “ diye adlandırılan kavrama odaklanmamızın ne kadar önemli ve hayati olduğu gerçeği ile bir kez daha yüzleştim.

Bu konuda iki yazı yazacağım. Bu yazının konusu “Etrafımızı kuşatan bu sistemlerin vizyonunun ve yaygın olarak – insan zekası- ile karıştırılmasının bir illüzyon olduğu. ” İkincisi de “ Bu sistemler insanlık yararına nasıl evrilebilir ve makina yararlığı kavramının önemi” üzerine genel argümanlar olacak. Meraklısı için yazıların sonuna bazı linkler de bırakacağım elbette.

İçinde bulunduğum sektör bu sistemlerden en çok etkilenenlerin başında geliyor. Biraz teknoloji merakım yüzünden de konu ile ilgiliyim ve süreçleri birçok kaynaktan takip ediyor, okumalar yapıyorum. Bu yazıyı yazarken Disney’ in Animasyon stüdyosu Pixar’dan yeni işten çıkarılma ile ile ilgili haberleri okudum. Dünya standartlarında bir Animasyon film gerçekleştirmenin beşyüz sanatçı ve beş yıl süren yapım süresinin YZ ile yüzde doksan oranında azalacak olmasının (*1) sonuçları olsa gerek! Şirketlerin maliyet avantajını bilet fiyatları ile çalışan emekçilerin ücretleri lehine kullanmayacakları apaçık. Varsa yoksa daha fazla kar elde etmek temel amaç.

Son yıllarda hızla artan bir etki ile hayatımızın her alanını kuşatan YZ sistemleri konusunda genel kabul görmüş bir tanım yok. Çoğunluk modern YZ demeyi tercih ediyor, bir kısım uzmanlar da “ Akıllı davranış veya yüksek seviye yetenek sergileyen akıllı makinalar ve algoritmalar” olarak tanımlıyorlar. Hadi biz de çoğunluğun izinden gidelim şimdilik. Zekanın başında “Yapay” kelimesi de kullanıldığı için bu yazı özelinde ortalığı fazla bulandırmanın alemi yok.

Efendim YZ sistemlerine tabi ki karşı değilim. Cin şişeden çıkmış bir kere .Üstelik otomasyon teknolojileri konusunda süper döngü diye adlandırılan dönemdeyiz. Her bir İnovasyon bir başka İnovasyonu çok hızlı zincirleme bir reaksiyon misali tetikliyor.

Modern YZ diye adlandırılan çalışmalar ROS ( Robotik süreç otomasyonu) dahil hedef olarak kendi kendine davranan, insan seviyesine ulaşan ve ardından insanı aşan makineler olarak belirlenmiş durumda. Tüm geliştirmeler bu amaca yönelik yapılıyor. Zihnimize kazımak için bir kez daha altını çizelim. En büyük hedef “Her şeyi yapabilen, tamamen otonom genel zekanın geliştirilmesidir” DeepMind’in kurucu ortağı Demis Hassabis’in sözleri bu alanda ki gelecek hedeflerini ne güzel özetliyor, dikkat buyurunuz. “ Zekayı çözmek, ardından bunu kullanarak herşeyi çözmektir”

İnsanı aşan makineler, çok iddialı, ilk bakışta da çok etkileyici bir hedef. Otomasyon, çalışan sayısını azaltma, gözetleme, veri toplama ve veriyi kullanma, tüm vizyon işte bundan ibaret. Bu vizyonun insan refahına katkıları ne yazik ki hiç parlak değil ve sonuçları ortada. Toplumumuz şimdiden iki katmanlı hale geldi. Çin modeli gibi “Digital diktatörlükler ” de bir prototip gibi gözümünün önünde pusuya yatmış bekliyor. YZ, modern ekonomilerin giderek daha fazla yönüne nüfuz ettikçe ve internet kullanımı daha yaygınlaştıkça ev aletlerinin ve diğer makinelerin sürekli buluta bağlı hale geldiğini düşünün. Toplanan verinin büyüklüğü ile illüzyon daha da artacak gibi gözüküyor. Bu konuda düşünen, yazan bir çok akademisyen H.G Wells’in “ Zaman Makinesi” Distopyasına gittikçe yaklaşıldığı haklı uyarılarla anlatmaya çalışıyorlar.

Yakın zaman da bağımsız bir araştırma kuruluşu olan EPRI dikkat çekici bir rapor yayınladı. Rapora göre 2030 yılında ABD’nin toplam enerjisinin yüzde dokuzunu “Veri şirketlerinin tüketeceği ” öngörülüyor. (*2) Halen veri merkezlerinin bulunduğu bölgelerde yeraltı su kaynaklarının hızla tükenmekte olduğuna yönelik raporlar mevcut ve ABD de bu yönde davalar açılmış durumda.

Yükselen YZ ile birlikte bu vizyonun neredeyse ışık hızında ve koşulsuz kabulü ile alelacele........

© Açık Gazete


Get it on Google Play