İki sloganla, 100 bin kişilik ordu dağıtılır mı?
Yeni açılım süreci, “Öcalan gelsin Meclis’te konuşsun” çağrısıyla başladı, “DEM Parti, İmralı’ya giderek Öcalan le görüşsün”e çevrildi. İki defa görüştüler... Öcalan, birinci görüşmeden sonra “Meclis’in yapacakları”ndan söz etti. DEM Partili Tuncer Bakırhan da her yerde, “İmralı, onurlu bir barış istiyor” dedi. Kısacası “Madem barış ve kardeşlik istiyorsunuz, önce yasal güvence verin, sonra Öcalan gerekli çağrıyı yapar” diyorlar.
İktidar ve medyası ise sadece iki sloganı seslendiriyor:
1-Bu bir barış ve kardeşlik projesidir.
2- Terörsüz Türkiye!
***
Asıl gücü Suriye’ye kaydırılan terör örgütü bu iki sloganla çözülebilir mi? Yoksa Hitler’in propaganda yöntemi mi kullanılıyor? Hitler, "Büyük halk kitlelerinin anlayışı gayet sınırlıdır, zekâları azdır ama unutma güçleri muazzamdır. Bu gerçeklerin sonucu olarak her türlü etkili propaganda sadece birkaç noktanın belirtilmesi şeklinde sınırlandırılmalı, bu noktaları sloganlar halinde vermeli; ta ki kitlenin en son üyesi bile sizin sloganınız sayesinde kendisinden ne istediğini anlasın. Kurnazca ve devamlı propaganda ile insanları cennetin cehennem, cehennemin cennet olduğuna inandırmak mümkündür.” öğretisine uygun hareket ediyordu.
Hitler’in propaganda bakanı, işte bu yöntemle, yani birkaç sloganla ve tabii ki medyayı ele geçirerek Almanya’yı Hitler’in peşine takmıştı. Fakat Hitler döneminde, ekonomide ve teknolojide çok başarılı işler yapılmış, dünyaya meydan........
© Yeniçağ
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)