Kulaklarım şişiyor, Moralim kırılıyor
Oğlum:
"Her şeyi çok söyleme anne , kulaklarım şişiyor, moralim kırılıyor... " deyince bir duraladım...
"Yemeğini bitir , kitabını oku " bunları otomatikman ivedilikle ve sürekli söylüyorum kabul ama ben öğretmenim, bu benim bunca yıldır karakterim olmuş gayrı...
Ne yani ?
Bundan gayrı herhangi biriyle bir konuyu tartışırken aklıma gelen tüm örnekleri didaktik bir şekilde ardı ardına söylemeyeyim mi ? Yedi , on ya da yirmi kez aynı şeyleri tekrar etmeyeyim mi ? Tartışma bitince konuyu toparlayıp çıkarılacak dersi sündürüp bariz şekilde özet geçmeyeyim mi ? Herkesin de mi kulakları şişer, morali kırılır? Bana çok nâmümkün görünüyor "çok söylememek" neyse de benim de kulaklarımı şişiren moralimi kıran olaylar olmuyor değil hani !
Misâl :
Ücretli film platformları üyeliğim olsa da eski Türk filmleri açıyorum evde...Dinginlik veriyor ruhuma Türkan Şoray ' ın vefası... Çocuksu aşkı... Diyeceksen ki neye ? Çünkü Netflix ' de dizi ya da filmlerde genç yaşlı her kitle çeşitli sorunlar yaşarken eşcinsel arkadaşlıklar ele mükemmel ele mükemmel ki her ne hikmetse ! Eşcinseller birbirini hiç aldatmıyor , aldatma gırla diğerlerinde ama onlar asla aldatmıyor ; erkek , erkeğe - çok romantik - diz çöküp evlenme teklif ediyor, aldatılan kadın, diğer kadınla mutlu bir hayata yelken açıyor çünkü de ondan... Bir belgesel izliyorum ( Asley Maddison ) adam diyor ki kocam böyledir kocam şöyledir... Lise öğrencileri de konuşurken vay sen "Cinsiyet ayrımcılığı" mı edirsen diye birbirlerini zorbalıyorlar hemi tv'de bu platformlarda hemi de bizzat evde yolda lisede... Okulda çizginin dışında görünen insanlara "tercih değil o yönelim " diyen öğrencilerimden vâkıfım konuya... Günahın gizliliğinden geçtim özel hayatın gizliliği yok , reklamı var bol bol bol...
Evet algı yönetimi önemli mi ? Önemli! Vecihi........
© Hür Haber
visit website