menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Diğer siyasetçilere örnek olsun diye mi?

25 1
22.11.2024

Bugün önceki dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun duruşması var. Hakkında 11 yıl 8 aya kadar hapis ve siyasi yasak isteniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikayeti üzerine açılan dava dün Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sorulduğunda Bakan Tunç Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı’na karşı ağza alınmayacak halkın kabul etmeyeceği konuşmalar yaptığını söyledikten sonra şu cümleleri kullandı:

“Mersin'deki dava için Ankara'daki mahkemede ifadesi alınacak. İfadelerin su teşkil edip etmediğine yönelik yargımız karar verecek. Hakaret ile bir yere varılamayacağının en güzel örneği. Yine hakaretlerine devam ediyor. Milletimiz karalama siyasetine hayır diyor. Bunu örnek alırlarsa onların da sonu eski genel başkan gibi olur. Bundan sonra siyasetçilerimizin suç teşkil eden ifadeler değil, yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını ifade ediyoruz.”

Sayın Tunç’un siyasetçilerin karalama ve hakaret noktasında bir vatandaş olarak öneride bulunması gayet masum karşılanabilirdi. Adalet Bakanı değil de gazeteci, sendika başkanı vs olsaydı.

Normal olan bir Adalet Bakanı’nın spesifik bir dava duruşması hakkında böyle konuşmasının normal olmamasıdır.

“…Bunu örnek alırlarsa onların da sonu eski genel başkan gibi olur” cümlesini hukuk devletinin, mahkemelerin bağımsızlığının kriterleri üzerinden izah etmek mümkün değil. Adalet Bakanı’nın bu ifadeleri seçmesi hakimin dava başında ihsası reyde bulunmasından farklı olmadığına göre, neden bu tür bir tutum tercih edilmektedir gerçekten anlamakta zorlanıyorum.

“Bundan sonra siyasetçilerimizin suç teşkil eden ifadeler değil, yapıcı siyaset yaptıklarında kazançlı çıkacaklarını…” diye devam eden ‘ders’ cümlesi yargının bir eski muhalefet genel başkanını cezalandırma isteği için araçsallaştırıldığını göstermekten başka ne anlama geliyor?

Tunç’ın açıklaması Ak Parti’ye yöneltilen yargıyı siyasallaştırma ve araçsallaştırma suçlamalarına, Türk tipi başkanlık sistemi ile beraber güçler ayrılığının tamamen kaybolduğu, yargının tamamen iktidarın emrine girdiği ile ilgili eleştirilere haklılık sağlayan bir açıklama olmadı mı?

KILIÇDAROĞLU’NUN DAVASI VE ÖZGÜR ÖZEL’İN SINAVI

Sanki adı konmamış bir milli mutabakat hükümeti var, çoktan kurulmuş ve ilan edilmesine de gerek görülmemiş gibi.

Sanki ülkenin ‘yaramaz çocuklarının da’ temsil edilmesine izin verilen ve pek de........

© Habertürk


Get it on Google Play