Kırım, Kıbrıs olabilir mi? (Rus İşgalinin 10. Yılı Münasebetiyle)
Putin dört ay kadar önce İçişleri Bakanı Kolokoltsev’i bir barış planıyla birlikte Amerika’ya göndermişti. Bu seyahatte Rus bakanın, ABD’li yetkililerin yanında Trump’la da görüştüğü iddia edildi. Putin’in önerileri son derece gerçekçiydi. Kısmen Rus işgalinde olan dört Ukrayna eyaletinden ikisi Rusya’da ikisi Ukrayna’da kalacaktı. Sınırın her iki tarafında da askersiz bölge oluşturulacaktı. Ukrayna NATO’ya katılmaktan vaz geçecek buna mukabil AB’ye katılabilecekti. Teklifin hepsinden önemli ve bizi en çok ilgilendiren maddesine göre, Rusya ve Ukrayna, Kırım’da müşterek yönetim (Kıbrıs’taki garantörlüğe benzeyen bir model) kuracaklardı.
Beyaz Saray, Rusya’nın saplandığı bataktan kurtulmasını istemediğinden bu öneriyi reddetti. Biden’ in hedefi savaşın mümkün olduğu kadar uzun sürmesi ve Rusya’nın zayıflamasıydı. Hatta mümkün olsa iç dinamiklerin hareketlenmesiyle Putin’in devrilmesi ve/veya Rusya’nın bölünmesi çok daha iyi olurdu. Ukrayna’nın Rusya için bir Afganistan veya Vietnam olmasıydı amaçlanan. Ama seçimleri Trump kazandı ve plan bozuldu.
Ukrayna’ya yapılan yardımları sokağa atılan para olarak gören Trump, bu ödemeleri kesinlikle durduracak. Amerika’dan doğan boşluğu ekonomik krizde olan Avrupa’nın gidermesi mümkün değil. Hükümetler her ay yardım tutarını biraz daha azaltıyor. Buna rağmen halkların yardımlara olan muhalefeti artıyor. 2023 ve 2024 yıllarında yapılan seçimleri genelde Putin’e daha ılımlı bakan partiler kazandı. Bu gelişmede yardımların devamını zorlaştıracak. Neticede zaten çok büyük sıkıntılar yaşayan ve insan kaynağı tükenen Ukrayna’da halkın ekseriyeti ‘’verelim, kurtulalım’’ noktasına geldi. Yardımların azalması Ukraynalıların toprak kaybını da içeren barışa razı olmasına yol açacak. Zaten sahada da Rus ordusu ilerliyor, Ukraynalılar çekiliyordu.
Savaşın bitmesi; ihracat, turizm ve yurtdışı müteahhitlik gelirlerimiz artacağından, Türkiye için iyi........
© Habererk
visit website