Papatya falı; saldıracak, saldırmayacak!..
Bazı televizyon kanallarına kalmış olsaydı, İran çoktan İsrail’e intikam saldırısında bulunmuş olacaktı… Trajikomik bir durum gerçekten. Her biri elinde cep telefonuyla son dakika bilgisi veren strateji uzmanları!
İran’ın muhtemel bir misilleme ve intikam saldırısına karşı, niçin bu kadar şüphe ve tereddüt söz konusu? Âdeta papatya falına bakar gibi bir durum yaşanıyor; Saldıracak… Yok saldırmayacak… Saldırı bu defa çok büyük olacak… Hayır, yine sembolik seviyede kalacak… İnanınız bu tartışmalar bile tek başına rahatsız edici ve İran adına acınası bir hâl! İran bu hâllere nasıl düştü? Nasıl oldu da, kendisine yönelen saldırı ve sızmalara karşı bir nevi kevgire dönüştü? Son yıllarda, İsrail tarafından İran’a karşı gerçekleştirilen sayısız suikast ve sabotaj, işlenen onlarca cinayet ve ülkenin en kritik, stratejik tesislerinde verilen devasa zararın tam olarak tespiti bile yapılabilmiş değil!.. Mayıs ayında düşen (belki de düşürülen) helikopterde İran Cumhurbaşkanı ve Dışişleri Bakanı hayatını kaybetti. Aradan geçen zamanda, İran toplumunu ve dünya kamuoyunu tatmin edecek inandırıcı bir açıklama yapılmadı, yapılamadı. Yapılabilir mi? Çok meşkûk… Hiç şüphesiz, İran çok sıkışmış bir vaziyette. İçeride ve dışarıda ciddi mesele ve tehditlerle karşı karşıya. İran’ı bu duruma sokan sebepler çok çeşitli ve geçmişte gelen derin etkenler var. Humeyni devrimini yani 1979’daki büyük alt –üst oluşu başlangıç olarak alırsak, en azından kısmen olup bitenlerin bir analizini yapmak mümkün olur…
Tek cümle ile özetlenirse, Humeyni devrimi İran’ın kimyasını bozdu… Evet, İran devrimi başka ülkelerde meydana gelen devrimlerden birçok yönlerden farklı oldu. Devrimin kan ve şiddet bölümünü ayrı bir yere koyalım.........
© Haber7
visit website