Yaşanan cinnet’in sebebi MK Ultra Beyin Kontrolü mü?
Bugün yaşanan ‘cinnet’in sebebi bu mu: MK ULTRA / BEYİN KONTROLÜ
Son günlerde olanları görüyorsunuz. Bana göre bunları hiçbiri sürpriz değil. Bu işin buraya geleceği belliydi. Sahi Erdoğan ABD’de, ahlaksızlık, ailenin dağılması, fuhuş ve uyuşturucu ile ilgili sert mesajlar verdi ama geleli kaç gün oldu ve bir karşı adım yok. Ankara’ya döndüğü günlerde Kültür Bakanlığı Karnaval açıklaması yaptı, yine bir ses yok. Rize’de, hem de kendi memleketinde İsrail’i boykotla dalga geçtiler adeta, karşı çıkan bir akademisyeni dövdüler.
HACKERler TEK TIK’la santrallerinizi, trafolarınızı patlatabilir, İHA’larınızı-SİHAlarınızı düşürebilirler. Havada, Karada, Denizde içinde akıllı sistemler bulunan hareketli, sabit bütün sistemleri, evlerinizi, iş yerlerinizi patlatabilirler demiştik. O akıllı otomobilleriniz zaten ajanınız da katiliniz de olabilir demiştik. Otel ya da okul, hastane ya da pastaneleriniz fark etmez, hepsi tehdit altında. Sahi Necmeddin Erbakan Akyüz’ün anlattıklarına birileri niye sağır!.
Seneler önce discordda küçük kızları tehdit eden, şantaj yapan, kredi kartı dolandırıcılığı yapan, devlet sistemlerine girip kendi menfaatlerine kullanan, güney doğuda görev yapmış istihbarat polislerinin ya da herhangi canlarının istediği ve özellikle kendilerine karşı…
Bu kişinin başka yazdıkları da var. Siber suçları soruşturanlar bile bu suçun bir parçası olduğu iddiasını niye soruşturmuyor birileri. Amaaan, HABAT ve Agartha konusunda ne yaptılar ki!. Dünden bugüne, bu konularda aslında bir değişiklik yok. Onların bir kısmı bu system,in parçası, bir kısmı korkuyor.
Bir de BIOHACKER’ler var. Canlı olan insan, hayvan ya da bitki fark etmez. Öldürülebilirsiniz. Ya da İnsan ve hayvanları korkutabilirler, saldırganlaştırabilirler, zombiye dönüştürebilirler. Uysal biri, bir katile dönüştürülebilir. Hatta seri katil olabilir. Çok edepli bile, çılgın bir fahişeye dönüştürülebilir. Mavi Balina’yı hatırlayın. Artık onun gibi onlarca oyun, içine tehlikeli programlar yerleştirilmiş filmler, müzikler, illizyon programları var. BioRezonansa, Hipnoz, Subliminal mesajlarla birçok şey mümkün.. Devletler, özellikle 2. Dünya Savaşı’ndan hemen sonra bu konuda çalışıyorlardı ve artık başardılar.
Stan J. Caterbone 10 Kasım 2018’de ABD yüksek mahkemesine bir dilekçe verir ve başından geçenleri anlatır. Şikâyet konusu, CIA tarafından desteklenen zihin kontrolü teknolojilerinin kurbanı olan ajanlar ve/veya ABD askeri, kolluk kuvvetleri ve/veya ele geçirilen karşı istihbarat örgütlerinin elemanlarına karşı uygulanan insanlık dışı deneyler ile ilgiliydi. 1990'ların başında başkan William Jefferson Clinton, Amerikan vatandaşları, gönüllü olmayan deney kobaylari olarak kullanan askeri/istihbarat programları için kamuoyuna bir açıklama yaparak özür diledi. Bu durum ABD’nin zihin kontrolü çalışmaları ile ilgili en dust düzeyde bir itiraf niteliği taşımaktadır.
Wikipedi’de bu konu “MKultur projesi ya da MK-Ultra, CIA tarafından; insan denekler üzerinde yapılan, bazıları yasa dışı bir dizi deneyden oluşan projeye verilen kod adı”. Proje 1949’den beri kesintisiz devam etti ve 1971’den sonra HZİ vakfı üzerinden ülkemizde insanlar üzerinde de denendi.
Bu projeye farklı zamanlarda, farklı ülkelerde, farklı isimler de verildi. Bunlardan bazıları “Northwoods operasyonu”, “Stargate Project”, “Project Bleubird / Mavi kuş projesi (1950 sonrası adı: Artıchoke”, “The Aversion Project”. Bu projenin 20 Ağustos 1951’de varlığı kabul edildi ve 1970 başında da parlamentoda tartışma konusu oldu. Aslında Amerika'nın insan davranışını etkileyebilecek bir kimyasal madde arayışı, 1940'ların başında Stratejik Hizmet Ofisi (OSS) liderleri tarafından başlatıldı.
1949'da, Soğuk Savaş yıllarında Kardinal József Mindszenty'nin davası ve Macar komünist rejiminin suçlamalarını itiraf etmesi ile konu Macaristan'da Katolik Kilisesi'nin etkisini ortadan kaldırmak amacıyla düzenlenen operasyonlar bu konuda Rusların ileri tecrübe sahibi olduklarını gösteriyordu. Bu olaydan hemen sonra ABD tarafından seçkin bir kimyager ekibi, ABD Ordusu Kimyasal Birlikleri'nin Özel Operasyonlar Bölümü (SOD) tarafından desteklenen bir projeye başlatıldı. 20 Nisan 1950’de ajans müdürü Roscoe H. Hillenkoetter BLUEBIRD'i onayladı ve projeye tahsis edilen gizli fonların kullanımına izin verdi. Albay Sheffield Edwards'ın başkanlığını yaptığı bir yönlendirme komitesine bağlı........
© Haber Vakti
visit website