menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Trump’ın altın çağı: Drill baby, drill

42 6
29.01.2025

ABD Başkanı Donald Trump, göreve geldiği ilk günde 26 kararname imzaladı. Göç meselesinden ABD’nin Dünya Sağlık Örgütü’nden çekilmesine uzanan bu silsilede enerji ve iklim de atlanmadı.

Bu kararlar, ABD ekonomisi ve enerji sektörünün geleceği kadar dünyanın genelini de etkileyecek. Bu hafta, Önce Amerika, Enerjinin Serbest Bırakılması, Ulusal Enerji Acil Durum Deklarasyonu ve Paris Anlaşması’nda çekilme kararı üzerinden atılan bu adımlara ve etkisine mercek tutacağız.

Enerji ve iklime dönük olarak 'Amerika Önce', 'Ulusal Enerji’de Acil Durum', 'Enerji̇ ve Çevre Sektörlerı̇nı̇ Etkı̇leyen İcra Emı̇rlerı̇', 'Amerika Enerjisini Serbest Bırakma' (Zincirlerinden Kurtarma), 'Alaska’da Enerji Üretimini Artırma', 'Uluslararası Çevre Anlaşmalarında Amerika'yı İlk Sıraya Koyma' başlıklarını içeren kararnameler serisi imzalandı.

Kararnamelerin bazılarına bakacak olursak; 'Amerika Enerjisini Serbest Bırakma' (Zincirlerinden Kurtarma) kararı, enerji ve iklimle ilgili düzenleyici gerekliliklerin azaltılması yoluyla ABD'de enerji arama ve üretimini teşvik etmeyi amaçlayan çeşitli yerel politikaların ana hatlarını çiziyor. Bu politikalar, ABD'yi nadir toprak minerallerinin önde gelen işleyicisi haline getirme ve eyaletlerin emisyon feragatlerini kaldırarak elektrikli araç “zorunluluğunu” ortadan kaldırma hedeflerine sahip. 'Ulusal Enerji Acil Durumunun İlanı' ise yetersiz enerji üretimi, nakliyesi, rafinajı ve üretiminin ulusal güvenlik ve dış politikada yarattığı tehdide odaklanıyor. Bu çerçevede ABD’nin hem teknolojide liderliğini koruması hem ulusal güvenliği, aralarında petrol, doğal gaz, nükleer, kömür, hidro gibi kaynaklardan üretimin artırılmasına bağlı kılınıyor. Kararnamede hidro dışında yenilenebilir kaynakların yer almadığı dikkate alınmalı.

Diğer kararnamelerse geniş biçimde rüzgar üretiminin ve bunun için verilen arazilerin gözden geçirilmesi, Biden döneminde iklim kaygıları nedeniyle getirilen federal kısıtlama, yasaklama, yenilenebilir teşvikler ve uyulacak kuralların askıya alınarak incelenmesine odaklanıyor. Paris Anlaşması’ndan çekilme de bu sepete dahil edilebilir.

Yukarıda özetlenen kararnameler aslında sürpriz değildi, Trump’ın seçim kampanyasındaki vaatlerinin yansımasıydı. Peki üreticiler ne düşünüyor. Dallas Fed’in anketi bu konuda fikir veriyor. Söz konusu ankete katılan 134 enerji şirketinin yüzde 65’ten fazlası petrol ve gaz sektöründe üretim açısından, izinlerden sondaj kurallarına kadar pek çok konuda önümüzdeki 4 yılda üreticiler lehine koşullar oluşacağını düşünüyor. Bununla beraber neredeyse aynı orandaki katılımcı, 2025’te önceki planlarının ötesinde “drill baby, drill” diyerek sondaj kuyusu açmaya koşmayacaklarını söylüyor. Peki neden?

Üreticilerin temkinliliği üç neden etrafında açıklanabilir. Öncelikle küresel........

© Gazete Duvar


Get it on Google Play