menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

İlham Tohti’nin Türkistan davası

9 0
01.12.2025

“Ben milletim için konuştum ve mücadele ettim. Ortak barış ve Çin’in geleceği için fikir ve düşüncelerimi ifade ettim. Hapis hayatımın nasıl ve ne kadar devam edeceğini bilmiyorum. Ancak Büyük Allah’a güvenim tamdır ve hiçbir şekilde başıma geleceklerden korkmadım ve bundan sonra da korkmayacağım.”

Türkistan Özgürlük Savaşçısı Prof. Dr. İlham Tohti

Doğu Türkistan, yüzyıllardır kanayan bir yaramız olarak varlığını sürdürüyor.

Geçmişte “Kızıl Çin”, Doğu Türkistan’daki Müslüman Türklere her türlü zulmü yaptı. Ne yazık ki 21. Yüzyılın ortalarına geldik ama bugünkü Çin de aynı zulümleri devam ettiriyor. Doğu Türkistan’da akla hayale gelmedik taktiklerle adeta bir soykırım uyguluyor.

Bugün katil Çin, Doğu Türkistan’da tam anlamıyla bir etnik temizlik ve asimilasyon politikası uygulamaktadır. Doğu Türkistan’daki Müslüman Türkler düşünce, ifade ve din hürriyeti alanlarında tamamıyla kuşatılmış durumdadır. Dini vecibelerini yerine getirmek isteyenler Çin zindanlarında hapsi boyluyor. Camilerde ise dinî değerler değil, devlet yasaları anlatılıyor. Aile hayatı yok edilmeye çalışılıyor. Çinli erkekler, zorla Müslüman ailelerin evlerinde barındırılmaya çalışılıyor. Kendi dillerini ve tarihlerini öğrenme yasakları var. Müslümanlar, toplanma kamplarında her türlü zulme maruz bırakılıyor.

Müslüman Türkler, Doğu Türkistan içinde bile seyahat etme hususunda çok ciddi engellerle karşılaşıyorlar. Yurt dışına gidilmesi ise neredeyse imkansız. Pasaport müracaatında bulunan Doğu Türkistanlılar, devlet memuru da olsalar, ancak çok büyük ücretler ödeyerek pasaportlarını alabilmektedir.

Doğu Türkistan’daki Müslüman Türkler örgüt kurma, toplanma, siyasi faaliyetler, eğitim, mülkiyet ve serbest seçimlere katılma hakkı gibi haklara sahip değildir.

Zalim Çin, Doğu Türkistan’daki Müslüman Türklere yönelik her alanda yıldırma politikası uygulamaktadır. Bu siyasetin temel hedeflerinden biri, Doğu Türkistan’da Müslüman Türk nüfusunu azaltarak bölgeyi Çinlileştirmektir. Zaten katil Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı asimilasyon ve soykırımının en büyük hedefi, Türklerin Müslümanlıkla olan ilişkilerini bitirmektir.

Doğu Türkistan’da hiç kimsenin hayat güvencesi yoktur. Zalim Çin devleti, istediği zaman istediği kimseyi tutuklayabilmekte ve istediği şekilde cezalandırabilmektedir. Bunun en çarpıcı örneklerinden biri de bundan on yıl önce Türkistan özgürlük savaşçısı ve akademisyen olan İlham Tohti’nin sudan sebeplerle tutuklanıp, ömür boyu hapse mahkûm edilmesidir.

Yıllardır Çin zindanlarında esir tutulan İlham Tohti, açık bir zulme maruz kalmıştır. Zalimlere ve zulme karşı olan vicdan sahibi bütün insanlar, bu haksızlığın giderilmesi için elinden geleni yapmaktadır. Ülkemizde de bu zulmün kaldırılması için mücadele eden vicdanlı insanlar ve STK’lar mevcuttur.

Kasım ayının son günlerinde İsa Yusuf Alptekin Vakfı (İYAV), Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı (TDAV) ve İlham Tohti İnisiyatif Hareketi (İTİH) Çin zindanlarında 11 yıl önce ömür boyu hapse mahkûm edilen Doğu Türkistan özgürlük savaşçısı, akademisyen İlham Tohti için bir program düzenledi. Programın amacı İlham Tohti’nin Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi ve böylelikle bir ihtimal de olsa serbest bırakılmasını sağlamaktı.

Çin’inMilli Bölgeler Özerklik Yasası”nın Doğu Türkistan’da da uygulanması için hem akademik hem de sivil alanda mücadeleler veren bilim insanı olan akademisyen Prof. Dr. İlham........

© Dikgazete.com