menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Müslüman ülkelerin yapamadığını Çin yaptı

6 0
26.07.2024

Salı günü Çin’in arabuluculuğunda Beijing’de bir araya gelen aralarında El-Fetih, Hamas, Filistin İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi ve Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi olmak üzere 14 Filistinli grup, Filistin Davasında birlikte hareket edecekleri yönünde bir deklarasyon imzaladılar. Hiçbir İslam ülkesinin yapamadığını Çin yaptı, 14 Filistinli grubu Beijing’de bir araya getirerek Filistin’de birleşik bir cephenin kurulmasını sağladı. Çin, bu Filistinli grupları bir araya getirerek aslında aralarındaki ayrılıkları bir nevi ortadan kaldırarak tek merkezli bir Filistin davası oluşturma ve bu sürecin de bağımsız bir devlete evrilmesi istemektedir. Bu bağlamda aslında Çin'in istediği ciddi örgütlü kurallara dayalı bir partileşme sürecidir. Bir başka değişle Filistin sorununu tek ya da çatı bir partinin temsil etmesi ve içeride parti benzeri grupların siyasi mücadelelerine Filistin davasının feda edilmemesi.

Çin, parti deneyimi güçlü olan bir ülkedir. 1921'de kurulan Çin Komünist Partisi, ülkede siyasi hayata yön verirken aynı zamanda ülkenin bağımsızlığını ve egemenliğini korumuş, son noktada ise Japon emperyalizmine karşı ülkesini savunmuştur. Böyle bir geleneğin üzerine kurulu bir devlet ister istemez yaşamış olduğu tecrübeyi Filistinli gruplarla paylaşmayı gerekli görmüştür. Bugün Filistin direniş cephesini oluşturan unsurlar fonksiyonel bir siyasi partiye dönüşmedikleri için hem bulundukları alanda hem dünyada meşruiyet sorunu yaşamaktadırlar. Dolayısıyla, meşru siyasi hayatın içerisinde örgütlü bir toplum, örgütlü bir yapı Filistinli gruplara daha fazla güç kazandıracaktır. Her ne kadar bu grupların bazıları kendisini siyasi parti olarak değerlendirse de hatta seçimlere girse de sadece kendi taraftarları içerisinde bir meşruiyet zemini bulunmaktadır. Bu bağlamda, Hizbullah buna en güzel örnektir. Hizbullah, hem bir direniş örgütüdür ama aynı zamanda içerisinde yaşadığı Lübnan toplumunda ve Lübnan devletinde bir siyasi hareketin temsilcisi ve zaman zaman hükümette yer alan fonksiyonel bir siyasi partidir.

Maalesef Filistin’de farklı dünya görüşlerine sahip birden fazla grubun olması ve bundan dolayı da Filistin davası üzerinde bir görüş birliği sağlanamaması en büyük travmalardan birisidir. Bu farklılaşma bazen siyasi olarak önümüze çıkar örneğin Marksist, sol, liberal gibi bazen de mezhepsel ve dinsel farklılık olarak öne çıkar örneğin Şii, Sünni, Hristiyan ve Müslüman gibi. Fakat tüm bu farklılıklar sadece İsrail'e yaramaktadır. İsrail, hangi örgütle mücadele ediyorsa onun rakiplerini yanına çekmek temel stratejisi olmuştur.

Çin, tüm bu tartışmaları basit Orta Doğu aşiret/kabile temelli siyasetin bir uzantısı olarak görmekte ve bu tip bir siyasetin Orta Doğu'da ve özellikle Filistin'de başarıya ulaşmasının tarihsel deneyimlerine dayanarak mümkün........

© CGTN Türk


Get it on Google Play